
Omurga kemikleri arasında bulunan dokuların beden mekanizmasında hayati bir misyona sahip olduklarını söyleyen Proloterapi, Anestezi ve Reanimasyon Uzman Dr. İlker Solmaz, ‘Bel sızısı sürükleyen hastalara hemen operasyon çözümü sunuluyor. Oysa bu dokunun alınması bedenin hatasız balansına ciddi hasarlar veriyor. Belden diskin çıkarılması sızıyı bir vakitliğine eksiltse de senelerce geçmeyecek kronik sızılara ve yeni fıtık yaradılışlarına neden oluyor. Hastalarımızda bu gidişatın bir hayli misalleriyle karşılaşıyoruz. Bu sebeple operasyon en son derman olmalıdır’ diyor.
İnşaat sütunundan tuğla sürüklemek gibi
Omurganın bedeni taşıyan bir sütun misyonu gördüğünü belirten Dr. İlker Solmaz, beldeki fıtığın alınmasının disklerin işleyişini bozarak domino taşı tesiri yarattığını, zamanla değişik bölgelerde de meselelerin çıkmasına neden olduğunu söylüyor.
‘Omurgayı bir arada yakalayan bağların zayıflaması ile omurgaya olan bası çoğalmaya başlar. Sızının nedeni bu baskıdır. Baskı neticesinde omurga arasındaki disk ismini verdiğimiz doku zamanla dışarı doğru kaymaya başlar ve fıtık oluşur’ söylemesini yapan Solmaz, ‘Bel fıtığına neden olan omurgadan dışarı doğru kayan fıtığın operasyon ile alınması demek, bir inşaatı ayakta yakalayan sütundan tuğlanın çıkartılmasına eş. Sütunun ehemmiyetli bir bitirici olan tuğlanın çıkartılması ile zaman içinde tüm yapının bozulmasına taban hazırlanmış olur. Bu noktada fıtığa neden olan bağları kuvvetlendirmek ve kıkırdak yapıyı eksi haline getirmek Proloterapi uygulaması ile olası’ diyor.
Bel fıtığına neden olan doku nasıl onarılıyor
Bedenin tamir sistemini uyararak sızılı, cılız ve işlevini kaybetmiş bölgenin tekerrür daha önceki haline dönmesini sağlayan natürel bir rehabilitasyon tekniği olan proloterapiyi Türkiye’de ilk kere uygulayan Solmaz, bu usul sayesinde bel fıtığına neden olan diske baskı yapan zayıflamış bağları nasıl güçlendirdiklerini şöyle söylüyor: ‘Bir enjeksiyon usulü olan proloterapi uygulamasında bel fıtığına neden olan zararlı doku üzerine, şekerli su karışımının bulunduğu özel bir solüsyon enjekte ediyoruz. Solüsyon sonrası sızıya neden olan zararlı dokuda palavracı mikrop yaradılışı asıllaşıyor. Beden, bu palavracı mikrobu yok etmeye çalışırken aynı zamanda dokunun onarılmasını ve yenilenmesi için süratle iyileştirici hücrelerin çoğalışını sağlıyor. Böylece mikrop yok edilirken zararlı doku da rehabilitasyon edilmiş oluyor.’
Bel sızılarında erken teşhisin hayati ehemmiyet taşıdığını vurgulayan Uzm. Dr. İlker Solmaz ‘Fıtık başlangıç safhasında tespit edilirse omurgaya baskı yapan bağların ve kayan kıkırdak dokunun rehabilitasyonu daha süratli asıllaşıyor. Operasyona gerek kalmadan meseleyi organik olarak çözüyoruz’ dedi.