Anjiyo ile alakalı öğrenilmesi gerekenler

Anjiyo ile alakalı öğrenilmesi gerekenler

Anjiyo, kalp ve damar hastalıkları açısından meseleyi olan şahısların damarlarına ince tüplerle girilmesi ve bu sayede damarlardaki tıkanıklıkların ve diğer meselelerin teşhis edilmesini sağlar. Anjiyo uygulaması kasıktan, el bileğinden ve kol bölgesinden olan arter girişinden yapılabilir. Bununla kalpte, beyinde, gözlerde ve bacaklara alana gelmiş olan meseleler teşhis edilebilir.

Anjiyo harekâtı

Anjiyo harekâtı için hastalara evvelinde bazı hazırlıklar yapılır. Bu hazırlıklar bitirildikten sonra, hasta anjiyo yapılacak odaya alınır. Hastanın hangi bölgesinden harekât yapılacaksa, bu alan dezenfekte edilir. Bu alanın dışındaki bölgeler sterilize örtüler kullanılarak kapatılır. Bu gidişatta hastada yalnızca anjiyonun yapılacağı alanla, baş bölgesi sarihte kalmış olur. Anjiyo yerel anestezi altında uygulanır. Gerekirse anjiyo evvelinde hastanın hafiflemesi için sedatif ilaçlar kullanılması gerekebilir. Kasık, bilek ya da kol bölgesine başka bir deyişle anjiyonun yapılacağı yere uygun ince tüplerden takılır. Tüpün içinden ondan daha ince olan bir tüp sokularak, bedende hangi bölge araştırılacaksa oraya kadar tüp ilerletilir. Bedendeki tüm damarlar birbiriyle irtibatlı olduğundan, hiç zorlanmadan damarlar aracılığıyla istenen bölgeye erişilir. Bu esnada yapılan harekâtın hepsi dışarıdan monitörden izlenir. Böylece kalpte bulunan koroner damarların çıkışına kadar gidilir. Bu düzeyde bedene ilaçlı bir akışkan enjekte edilir. Bununla damarların fotoğrafları çekilir. Böylece damarlardaki tıkanıklıklar ve diğer meseleler rahatlıkla tanımlanır.

10 15 dakika sürer

Anjiyo sırasında yapılan operasyonların süresi vasati 10-15 dakika kadar sürer. Bu harekâtın ardından anjiyo için girilen bölgeye baskı uygulanır ve kanama olmaması içi tedbir alınır. Şayet anjiyo kasıktan yapıldıysa, hastanın en az 6 saat gözlem altında yakalanması gerekir. Koldan ve bilekten yapılan anjiyoda ise, hastanın 1 saat kadar gözlem altında kalması yeterli olur.

Anjiyonun tehlikeleri var mı

Anjiyo uygulaması basit bir harekât olsa da, bazı tehlikeleri olabilir. Ancak bereketli tesirleri korunduğunda, tehlikelerin ne kadar ehemmiyetsiz olduğu görülebilir. Kasıktan yapılan uygulamada harekât sonundaki baskının doğru yapılmaması halinde, dizlere kadar inen morarmalar alana gelebilir. Şayet hasta kan sulandırıcı ilaç kullanıyorsa, bu kanama olması açısından tehlike taşıyacaktır. Anjiyo yapılan alanda kanama olması halinde, şişlik ve morarma oluşabilir. Harekât yapılırken arter girişinin yaralanması mevzubahisi olabilir. Bunun iyileştirilmesi için, hastaya başka bir cerrahi uygulama yapılması gerekebilir. Şayet hastanın böbrek yetmezliği varsa, hastalığı daha fazla ilerleyebilir. Fakat gerçekten şahsa anjiyo yapılması gerekiyorsa, bu tehlikeler dikkate alınmadan hemen anjiyo uygulanmalıdır.

Yapılan anjiyoyla damarlarda alana gelmiş tıkanıklıklar, yapısal bozukluklar, daralan bölgeler ve uzuvlarda alana gelmiş zararlar basitçe tanımlanabilir. Bununla bacaklarda ve kollarda olan damarlar, beyinde bulunan damarlar, akciğere bağlanan damarlar, kalpteki damarlar, karındaki uzuvlara bağlı olan damarlar rahatlıkla görüntülenebilir. Sıhhatiniz her şeyden ehemmiyetlidir. Bu sebeple vücudunuzun sinyallerini takip etmelisiniz. Zamanında gereken muayenelerin yapılması ve tedbir alınması gerekir. Anjiyo uygulaması da, çok ehemmiyetli rahatsızlıkları tanımlamaya yarayan ehemmiyetli bir muayenedir.

Anjiyo tetkik mi yoksa rehabilitasyon yolu mu

Hastalarda koroner atardamar hastalığının olup olmadığı hakkında en tehlikesiz usul anjiyo uygulamasıdır. Damar sertliğinin tesiriyle koroner atardamarlarda hangi bölgede daralma ya da tıkanma olduğu anjiyo yapılarak tanımlanabilir. Şayet daralma ve tıkanma tanımlanırsa, bu sualin operasyonla ya da stentle rehabilitasyon edilme kararı verilebilir

Anjiyo cinsleri

Anjiyo 3 değişik cinste yapılabilir. Bunlar;

Kontrastlı MR anjiyografi

Çok kesitli BT Bilgisayarlı tomografik : Bu usulde aort anevrizması, yüksek tansiyona neden olan börek atardamar daralmaları, akciğer damarlarındaki pıhtıya bağlı tıkanma başka bir deyişle pulmoner emboli gibi bazı hastalıkların kesin tanısı basitçe konur.

Anjiyo standart ya da teşebbüssel anjiyografi: Bu usulde kasık bölgesi uyuşturularak, kataterle kasıktan girilerek damarların içinden meseleli bölgeye erişilir. Bu sırada bilgisayar ekranından damarların vaziyeti araştırılır. Daralmış damara sokulan kataterle radyoopak ismi verilen özel boyalı bir madde damara vazgeçilir. Bu sayede daralma ve tıkanma olan bölge basitçe tanımlanır.

Hangi vaziyetlerde anjiyo yapılması gerekir

– Hastada şiddetli göğüs sızısı olduğunda, kalp krizi geçirdiyse, teşebbüssel olmayan muayenelerde koroner darlık bulguları tespit edildiyse

– Efor testi pozitif çıktıysa

– Akustik sırasında kalp kasılması olanlarda

– Talyum testi sırasında koroner atardamar hastalığı kuşkusu olursa

– Bilgisayar anjiyosu kuşkulu olanlarda

– Kalp kapak hastalığı olanlarda

– Kalp operasyonu dışında, şeker hastası olup ehemmiyetli bir operasyon geçirecek olanlarda

– By pass olan hastalarda hakimiyet emelli olarak

– 40 yaş üzerindeki ehemmiyetli operasyon geçirecek olanlarda

– Stent takılmış olan hastalarda hakimiyet emelli olarak anjiyo uygulanır

Anjiyo hangi vaziyetlerde koldan hangi vaziyetlerde kasıktan yapılır

Hastada kasık damarlarında tıkanma varsa, çatallanma bölgelerinde darlık olduğunda, fazla kireçli olan kıvrımlı ince damarlardan stentin geçirilmesi emeliyle daha kalınca kataterle dayanak gerekiyorsa, kasık damarından girilerek anjiyo yapılabilir. Hastada akut enfarktüs, sol kalp eksikliği gibi meseleler varsa, bu gidişatta süratli hareket edilmesi gerekir. Fazla kilolu olan hastalarda ve uzun zaman uyuyamayan bireylerde ya da kolay darlıklarda koldan anjiyo yapılabilir.

Suskun kalp hastalığı ve dikkat edilmesi gerekenler

19 Aralık 2019 Cinsel Sağlık

0 Yorumlar

Suskun kalp hastalığı ve dikkat edilmesi gerekenler

Göğüs sızısı, sol kolda, sol omuzda, sırtta ve göğüste sezilen baskı ile içten yanma stilindeki sızılar, çarpıntı, ani başlayan soluk darlığı ve fazla terleme… Tüm bu şikayetler, kalp krizinin en apaçık bulguları arasında yer alıyor. Ancak bazı şahıslar bu bulgular olmaksızın da kalp krizi geçirebiliyor. Bu sebeple kumpaslı kalp hakimiyetlerinin umursamama edilmemesi gerekiyor.

Memorial Şişli Sağlık Kurumu Kardiyoloji Kısmı’nden Prof. Dr. Ali Metin Esen, suskun kalp hastalığı ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

Kalp krizi geçirdiğini öğrenmeyenler var

Hayatın aralıksızında en ehemmiyetli uzuvlardan biri olan kalp, bedene kan pompaladığı sürece yaşam devam etmektedir. Ancak kalpte bazen kasvetler olabilir ve bunun neticeyi bedende bazı şikayetler alana kazanç. Göğüste, sol kolda sızı ve baskı, çarpıntı en sık görülen şikayetlerken; bazen bunların hiçbiri olmaksızın bitkinlik, uykusuzluk gibi müphem bulgularla da kalp krizi gelebilir. Suskun kalp krizi olarak belirlenen bu tabloda, en tehlikeli grubu; diyabet, kronik böbrek hastaları, özellikle 70 yaş üstündekiler ve bayanlar oluşturur. Kronik iskemik kalp hastalığı olanlarda oluşabilen köprü damarlar sayesinde hasta kalp krizi geçirdiğini öğrenmeden, uzun seneler hastalığının farkında olmadan yaşayabilir. Bu hastalarda kalp yeterince beslenemediği için suskun iskemiler mevzubahisi olabilir. Bu grup hastalarda kalp eksikliği, aritmi ve ani kalp vefatları görülebilir.

Ani kalp vefatı gençler için de büyük tehlike

Ani kalp vefatı; iki saat içerisinde hastanın öğrenilen bir hastalığı olmaksızın hayatını kaybetmesi olarak belirlenir. Bunların ehemmiyetli bir kısmında suskun izleyen iskemik tablolar olduğu öğrenilir. Suskun iskemi tablosuna öğrenilen tehlikeli grupları dışında genç, diyabeti olmayan, erkek hastalarda da tesadüfülebilir.

Hastalığın ortaya çıkmasında tıkanan damarın büyüklüğü, beslediği miyokard alanı ve kalbin işlevlerine tesiri gibi bir hayli farklı etmen ehemmiyet taşır. Suskun iskemiye neden olan tıkanmalar, damarların daha alt kısımlarında ve ana damar yerine yan dalların ya da daha az ehemmiyetli olan dalların tıkanması neticesinde çoğunlukla ortaya çıkar. Miyokardın o bölgesini kanlandıran başka ufak dalcıklar olduğundan ve ana dal da çalıştığı için hasta bunu sezmeyebilir. Kalbin en ehemmiyetli damarı LAD, bazı insanlarda doğuştan ikili olur. İkili LAD damarında, bir dal tıkandığında ötekiyi onun çalıştığı alanı beslediği için hasta bunu da sezmeyebilir.

Anjiyo ile kesin tanı konuyor

Hiçbir bulgu vermeksizin ortaya çıkan suskun iskemi, çoğu zaman kazara tutulmaktadır. Check-up sırasında, ekokardiyografi veya elektrokardiyografide kalbin bir kısmının daha yavaş çalıştığı, daha az kasıldığı görülür. Elektroda buna ait farklılıklar tespit etilir. Sebebe müteveccih araştırma yapılırken hasta kalp krizi hikayesinden laf etmese de görüntüleme usulleri buna ait belirtiler ortaya çıkarabilir. Hastada bulgu olmasa dahi özellikle koroner atardamar hastalığı için tehlike etmenlerine sahip insanlarda ileri muayenelere müracaat etilmelidir. Efor, miyokard perfüzyon sintigrafisi, stres akustik kardiyografi gibi testlerden biri yapılarak hastalığın tanısı konulur. Tanı sonrası kalpteki problemin ciddi, damardaki sualin ise yaygın olduğu birtakım kriterlerle anlaşılırsa hastaya anjiyo önerilir.

Tehlike etmenlerine müteveccih ihtiyatlar alınmalı

Yapılan muayenelerde kalp damar hastalığı tespit etilmediği takdirde gelecek senelerde kalp damar hastalığına tutulmayı önlemek emeliyle tehlike etmenlerine müteveccih iyileştirici ihtiyatlar alınır. Diyabet, sigara kullanımı, hiperkolesterolemi makûs mizaçlı kolesterolün belirli seviyenin üzerinde olması, tansiyon hastalığı gibi birden fazla tehlike etmenine sahip hastalarda hastanın göğüs sızısı yakınması dikkate alınarak bazen doğrudan koroner anjiyografi önerilir. Hastaların bir kısmı standart koroner anjiyografi yaptırmaya karşı mukavemet gösterebilir. Bu vaziyette ulus arasında ‘sanal anjiyo’ da denilen koroner CT anjiyo nasihat edilir. Böylece koroner hastalığı tespit etilir.

Gözetici ihtiyatlar alınıyor

Koroner atardamar hastalığının rehabilitasyonu, teşebbüssel ve gözetici olarak iki biçimdedir. Teşebbüssel rehabilitasyonlarda; stent, balon, bazen de by-pass’a varabilen rehabilitasyonlar uygulanır. Hastalığın kendisinin teşebbüssel usullerle cerrahi olarak, stent balonun yanında öteki damarları gözetmeye müteveccih rehabilitasyonları da olabilir. Gözetici rehabilitasyon kapsamında ise haftada beş gün, bireyin sıhhat vaziyetine uygun olarak hafif ve orta seviye egzersizler önerilir. Sigara içenlerin bu alışkanlığı vazgeçmesi, diyabet hastalarının kesinlikle bir endokrinoloji uzmanının takibine girmesi, obezite halinde diyetisyen hakimiyetinde kilo verilmesi ve içki harcanıyorsa bunun hudutlandırılması ehemmiyet taşımaktadır.

maltepe escort ataşehir escort kartal escort tuzla escort gebze escort ümraniye escort pendik escort kurtköy escort bostancı escort kartal escort kadıköy escort anadolu yakası escort ümraniye escort çekmeköy escort göztepe escort