Lazer ile gözlükler ve lensler tarih oluyor

Lazer ile gözlükler ve lensler tarih oluyor

Gözlerinde kırma meseleleri olan, gözlüksüz ve kontak lenssiz bir hayatın hayalini kuranlar için lazer operasyonları, hayat niteliklerini ciddi miktarda çoğaldıracak cerrahi müdahalelerdir. Gözlük ve lenslerin bakımlarının yanı gizeme, neden oldukları nedeniyle de her sene on binlerce hasta lazer operasyonunu seçim ediyor. Dünyagöz Etiler’den Op. Dr. Efekan Coşkunseven, refraktif cerrahi ile alakalı ehemmiyetli bilgiler paylaşıyor.

Lazerde son teknoloji

Günümüzde kullanılan lazer teknolojileri hakkında ayrıntılı bilgiler paylaşan Op. Dr. Coşkunseven, “Günümüzde üç jenrasyon Lazer usulü bulunmakta. Birincisi yüzeysel usul olan Notouch-PRK –LASEK- Epilasik; ince kornealarda seçim ettiğimiz ve şahsa özel Wavefront teknolojisiyle uyguladığımız çok galibiyetli bir usul. Usulin en büyük dezavantajı ne yazık ki operasyon sonrası yaşanan sızılar. Ancak 3 gün sonra hasta müthişe yakın bir görüş ile basmakalıp yaşantısına dönebiliyor.

İkinci nesil olan Lasik, korneadan ince bir flep kaldırılarak yapılan bir usul. Bu usulün başına gelen ‘i’ harfi ‘intelligent’ başka bir deyişle uslu anlamına geliyor. I-lasik femtosaniye lazer ile kaldırılan flepin altına, şahsa özel başka bir deyişle WaveFront teknolojisi ile müdahale yapılıyor. Son 20 seneye damgasını vuran bu usul, Wavefront teknolojisi sayesinde şahısların %90’ında gözlükten daha iyi bir görme elde etmelerini sağlıyor.

Üçüncü nesil ise hiç flep kaldırmadan çok özel bir fentosaniye lazer usulü ile yapılan, korneadaki lentikül dediğimiz ince dokunun çıkarılarak gözün kırma hatalarının düzelmesini sağlayan SMİLE usulü. Hiç flep oluşturmaması, asapları kesmemesi ve bu surattan kuruluk tehlikesinin daha az olması başlıca avantajları. Biz Dünya Göz Sağlık Kurumu olarak bu üç nesil lazer usulünü de bünyemizde bulunduruyoruz” şekline söyledi.

Cerrahi evveli tetkik ehemmiyetli

Lazer harekâtlarında en ehemmiyetli noktanın, cerrahi müdahale evvelinde yapılacak olan tetkik olduğunu belirten Op. Dr. Coşkunseven, “İşlemden en fazla dün, göz yapısının ve vaziyetinin işleme uygun olup olmadığının anlaşılması için yapılacak tetkik çok büyük ehemmiyet taşıyor. Zira lazer harekâtı, her göze uygulanamayabiliyor ve sağlık kurumumuzun bilgilerine göre, lazer operasyonu olmak isteyen şahısların yalnızca %50’sinin gözleri rehabilitasyona uygun bulunuyor. Harekâtın yapılacağı hastalarda aranan özellikler; 18 yaş üzerinde olunması, göz derecelerinin harekât evvelindeki 1 senelik süreçte 0,50 diyoptriden fazla değişmemiş olması, -10 diyoptriye kadar miyop, -6’ya kadar astigmat ve +4 diyoptriye kadar hipermetrop bulunması, kornea doku kalınlığının yeterli olması, diyabet, romatizma eşi sistematik hastalıkların bulunmaması, gözlerde başka rastgele bir hastalık olmaması ve göz yapısının tetkik neticesinde lazer harekâtına uygun bulunması biçiminde sıralanabilir. Yapılacak tetkik sayesinde, yanlış müdahalelerin önüne geçmek olası” dedi.

Sızısız bir rehabilitasyon

Lazer harekâtları ile alakalı yanlış öğrenilen noktalara dikkat sürükleyen Op. Dr. Coşkunseven, “Lazer ile alakalı ulus arasındaki yanlış bilgiler arasında en ehemmiyetlisi, harekâtın sızılı ve kanamalı bir müdahale olduğudur. Bu bilgi tamamen yanlış. Zira hiçbir biçimde rastgele bir kanama olmamasının ötesinde, lazer harekâtları sızısızdır ve iyileşme süreçleri de oldukça süratlidir. Müdahale, gözün damarsız bir dokusu olan korneaya yapılır ve damla anestezisi kullanılarak hiçbir sızı veya sancı sezilmez. Ayrıca bu rehabilitasyonun ardından hastalar, ilerleyen yarıyıllarda katarakt gibi değişik göz hastalıklarının rehabilitasyonlarını da gönül rahatlığı ile hakikatleştirebilirler. Hastaların, operasyon olacakları sağlık kurumularda; teknolojik ve hijyenik altyapı, doktor kadrosunun tecrübeyi, tüm tıbbi malzemelerin yalnızca kendileri için kullanıldığından emin olmaları ve bu sağlık kurumunun gözün her dalında hizmet vermesi, dikkat etmeleri gereken hususlar” biçiminde uyardı.

Rehabilitasyon sonrasında dikkat edilmesi gerekenler

Uygulanacak olan rehabilitasyon sonrasında, hastaların dikkat etmeleri gereken mevzularda ihtarlarda bulunan Op. Dr. Coşkunseven, “Lazer rehabilitasyonlarının ardından hastalar, genellikle ertesi gün işe gidebilirler. İlk birkaç saatlik süreçte, hafif bir batma hissi ve sulanma yaşanması sıradandır. İlaçların, hekimin öneri ettiği biçimde kumpaslı bir biçimde kullanılmasını ve güneş ışınlarına karşı ilk günlerde güneş gözlüğü takılmasını öneri ediyoruz. Ayrıca ilk 24 saatlik süreçte, hastaların banyo yapmaması ve rehabilitasyon edilen gözle oynamaması da enfeksiyon tehlikesini eksiltecektir. Ayrıca emin aralıklarla yapılacak hekim hakimiyetlerine gitmekte de büyük fayda var” ifadelerini kullandı.

Reflü şikayetleriniz son bulsun

Reflü şikayetleriniz son bulsun

Reflü, zaman zaman pek çok insanda görülebilen natürel bir hadisedir; ancak hastalık ebadına gelip hayat niteliğini bozmaya başladığında kesinlikle rehabilitasyon edilmelidir. Şuursuz ilaç kullanımı ve afaki harekâtlar daha ciddi neticelere neden olabileceği için tanı ve rehabilitasyon sürecinde son derece dikkatli olunmalıdır. Memorial Ataşehir Sağlık Kurumu Genel Cerrahi Kısmı Doç. Dr. Tamer Karşıdağ, reflü cerrahisi hakkında bilgi verdi.

Öksürük, ses kısıklığı ve göğüs sızısı görülebiliyor

Şahısta göğüste yanma ve ağıza acı su gelmesi reflü gibi şikayetler varsa reflü hastası olma ihtimali vardır. Ancak bu olağan ikili yanında, hastalarda “minör belirtiler” denilen başka bulgular da olabilmektedir. Bunlar öksürük, ses kısıklığı, orta kulak cerahati, astım, yineleyen farenjit/larenjit, diş çürükleri, yemek borusunda daralma, boğazda tıkanma hissi, kalple alakalı olmayan göğüs sızısıdır. Hastalığın tanısı sadece bu belirtilere bakılarak değil reflü ile beraber göğüste yanma hissi ve 24 saatlik pH monitörizasyonu ismi verilen bir laboratuvar çalışması ile konulmaktadır.

Reflü hastalığının rehabilitasyonu için “altın yarıyıl” kaçırılmamalı

Reflü bir hastalık haline geldiğinde, sindirim sistemindeki yapıların henüz bozulmamış olduğu ve medikal rehabilitasyonla; başka bir deyişle ilaç, perhiz ve tekliflerle bu yapıların korunabildiği bir yarıyıl vardır. Bu “altın yarıyıl” kaçırılırsa rehabilitasyonu cerrahidir. Bu, çok kısa bir süreç değildir. Ancak iyi bir rehabilitasyon ve takip gerektirmektedir. Bu yarıyıldaki hastalar, çoğunlukla cerrahi bir teşebbüse lüzum dinlemeden zafer ile rehabilitasyon edilebilmektedir.Majör ve minör belirtilerin uzun müddet gözardı edilmesi ile veya eksik rehabilitasyon usulleri ile bu yarıyıl kaçırılabilmektedir. Sonrasında cerrahi düzenlemelerin yapılması gereken bir evre gelmektedir. Medikal rehabilitasyonun eksik olması dışında uzun süreli ilaç rehabilitasyonunu yalanlayan hastalarda da cerrahi rehabilitasyon düşünülür. Reflü hastalığı bazen ender görülen adale hastalıklarına da bağlı olarak görülebilir. Bu hastalarda cerrahi, bir rehabilitasyon usulü değildir. Dikkatli olmak gerekir.

Cerrahi usul şikayetleri sonlandırıyor

Hastanın kasvetlerini eksiltmek için ve yutağın alt kısmının mide içeriği ile devamlı tahriş olması neticeyi büyüyebilecek makûs mizaçlı başkalaşımları görüldüğünde cerrahi gerekmektedir. Bunun yanında kullanılan ilaçlarla hastalığın belirtileri hakimiyet edilemiyorsa, ilaçlarla çok iyi hakimiyet edilen hastalar bir seferlik rehabilitasyon istediğinde, “Barrett ösofagus” sınan yutağın alt kısmındaki mukozal yapıda farklılık varsa, ösofagus dışı belirtiler varsa, genç hastalarda, hasta ilaçlarını kumpaslı almıyorsa, osteoporozu olan menopoz sonrası yarıyıldaki bayanlarda medikal rehabilitasyonun maliyetini düşürmek için cerrahi rehabilitasyon gerekir.

Cerrahinin uygulanamadığı vaziyetler

· Hastanın genel anestezi alamayacak gidişatta olması

· İleri kalp veya akciğer hastalıkların varlığı

· Kanda pıhtılaşma bozukluğu olması vaziyeti

· Portal hipertansiyon hastalığı varlığı

Reflünün kapalı operasyonla rehabilitasyonu olası

Günümüzde geçerli usul laparoskopik olarak yapılan teşebbüslerdir. Başka Bir Deyişle hastanın karnında geniş bir kesi yapmadan 5-10 mm’lik deliklerden girerek, ince çubuklar kullanarak bu hastalığın cerrahi rehabilitasyonu yapılmaktadır. Yutağın alt kısmında diyaframdan gelen adalelerin daraltılması ve midenin üst cebinin yutak çevresinde çevrilmesi, mide girişinden yukarıya akışkan, katı veya gaz içeriğinin kaçmasını eksiltmeye katkıda bulunur. Bu usulle bozulmuş olan yutak-mide geçişi zaferli bir biçimde onarılabilir. Hasta tercihinin doğru yapılmadığı yarıyıllarda cerrahinin zaferinin daha düşük olduğu öğrenilen bir asıldır. Ancak uygun hasta tercihleri ile beraber ve cerrahi usullerin doğru uygulandığı merkezlerde ise zafer oranı oldukça yüksektir.

Uykusuzluk göz kapağı sarkmasına neden

Uykusuzluk göz kapağı sarkmasına neden

Göz kapakları yüzde ihtiyarlamanın kendini en fazla gösterdiği yerlerden biri. Uykusuzluk tüm bedeni etkilediği gibi göz kapaklarının da sarkmasına neden olur. Medical Park Bahçelievler Sağlık Kurumu Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Attila Hacılar, özellikle bayanları mutlu edecek ehemmiyetli bilgiler verdi.

Yapısı gereği hem çok hareketli, hem de çok ince tenli olan göz kapaklarında cilt kırışması ilerleyen yaşlarda neredeyse kaçınılmazdır. Göz çevresinde başlayan tam sarkmalar ve hafiflemeler de göz kapaklarını negatif tesirler. Uykusuzluk ve bitkinlik göz kapağı düşüklüğünün en büyük nedenleri arasında gösteriliyor. İhtiyarlama bulgularının en erken görüldüğü göz kapağı ve göz etrafına erken müdahale edilerek zaferli neticeler elde edilebilir ve bireyin genç görünmesi sağlanabilir.

göz kapağı sarkması

Yaşam şartları en büyük faktör

Üst ve bazen alt göz kapaklarında ihtiyarlama sürecinin bir parçası olarak sarkıklıklar olabilir. Kaşlarda da aynı sürecin bir parçası olarak sarkma olabilir. Göz kapağının teni hafifler, sarkar, adaleler cılızlar ve yağ kesecikleri şişkinlikler oluşturabilir. Tüm bunlar yalnızca ihtiyarlama neticeyi alana gelmeyip bazen bitkinlik, uykusuzluk veya ailesel yatkınlıklardan da kaynaklanabilir.

Göz kapağı sarkar, torbalar oluşur

Göz kapakları ihtiyarlamanın en fazla kendini gösterdiği ve en fazla dikkat sürüklediği yerdir. Yapısı gereği hem çok hareketli hem de çok ince tenli olan göz kapaklarında cilt kırışması ilerleyen yaşlarda neredeyse kaçınılmaz. Çevrelerinde başlayan tam sarkmalar, hafiflemeler de göz kapaklarını tesirler. Göz kapağı ihtiyarlamaya bağlı olarak, bazen de kalıtsal olarak daha genç yaşlarda ya da gözlerin fazla yorulmasına bağlı olarak torbalanma olabilir ya da bollaşabilir bu gidişat göz kapağı estetiği ile düzenlenebilir.

göz kapağı sarkması

Göz kapağı cerrahisi

Göz kapağı cerrahisi tıbben zorunlu gidişatlarda görme alanının sarkmış göz kapağı tarafından kapatılması, göz kapaklarında kesintisiz ağırlık hissi veya bireyin görünümünü iyileştirmek için asıllaştırılan cerrahi bir operasyondur. İşlem yerel anestezi ile yapılır, iyileşme süresi kısadır 1-3 saat, bireyin 10-15 yaş genç görünmesini sağlayabilir. Göz kapağı estetiği blefaroplasti, 35-70 yaş aralığındaki bireylere uygulanmaktadır. Genetik etmenler genç yaşlarda da göz kapağı meselelerine yol açabileceği için 20 yaşlarından sonra da gözkapağı estetiği hakikatleştirilmektedir. Göz kapaklarında doğuştan mesele olan çocuklarda 6 yaşına kadar operasyon yaptırılması gerekmektedir. İlk 2 gün göz yorucu eylemlerde bulunulmaktan uzak durulmalıdır.

göz kapağı sakması

Harekâttan sonra dikkat edilmesi gerekenler

– Harekât sonrası 4 veya 5. günde banyo yapılabilir.

– 5. günden itibaren araba kullanılabilir. Araba kullandıktan sonra göz pomatları sürülmelidir.

– En az 1 hafta müddet ile enfeksiyon kapma tehlikesine karşı makyaj yapılmamalıdır.

– Dolaysız güneş ışınlarından korunmak emelli güneş gözlüğü kullanılmalıdır.

– Şahıs lens kullanıyorsa 1 haftanın sonunda tekerrür lens kullanmaya başlayabilir.

Balon usulü ile tıkalı sinüsler açılıyor

Balon usulü ile tıkalı sinüsler açılıyor

Kafa kemiklerimiz içinde burun boşluğu etrafındaki hava boşlukları ‘ sinüs’ olarak belirlenir. Hava sinüslere burun boşluğundan girer. Her soluk alış verişimizde, burundan geçen hava sinüslere minik sarihliklerden erişir. Bu sarihliklerin tıkanması sinüs enfeksiyonlarının esas kaynağıdır. 4 çift sinüs boşluğu vardır. Frontal alın, maksiller yanak,etmoid göz kenarı ve sfenoid arka sinüsler. Sinüzit bu hava boşluklarının iltihaplanması vaziyetidir. Virüs, bakteri ve mantarlar bu boşluklarda iltihaplanma yapar.

Sinüzitin bulguları

– Burun tıkanıklığı

– Baş sızısı

– Surat sızısı

– Yüzde ve kafa içinde doluluk hissi

– Burun akıntısı

– Geniz akıntısı

– Koku alma bozukluğu

– Ses niteliğinde bozulma

Sinüzite neden olan hastalıklar

En sık sebebi soğuk algınlığına neden olan virüslerdir. Bu virüsler burun içi ve sinüs içini döşeyen mukozayı tesirler. Virüs enjeksiyonundan sonra bakteriler sinüzitin devamına neden olur. Mantar sinüziti ender görülür. Bu stil enfeksiyonlar kısa sürer ve basitlikle iyileşir. Kısa süreli enfeksiyonlar ‘akut sinüzit’ olarak adlandırılır. Sinüzit uzun sürerse esasta problem sinüslerin hava geçiş kapılarının yapısal veya doğuştan dar veya kapalı olmasıdır. Bu vaziyette enfeksiyonlar uzun sürer ve ‘kronik sinüzit’ olarak belirlenir.

Bağışıklık sisteminde düşüşler sinüzitlere taban hazırlar. Misalin geçirilmiş ağır bir grip, uzuv yetmezliği olan fertler, şeker hastaları sık ve uzun sinüzit problemi yaşarlar. Bunun içinde oluşan başka problemler misalin alerji, çocuklarda buruna kaçırılmış yabancı maddeler, geniz eti gibi gidişatlar sinüzit sebebidir.

Mukoza kurucu, idrar söktürücü ve bazı tansiyon ilaçları da sinüzite taban hazırlar.

Nasıl rehabilitasyon edilir

Doktorun muayenehane tetkiki tanıyı koyar. Tanıya yardım testler burun içi endoskopik tetkik, sinüs röntgeni, tomografi, kültür ve koku likeni testleriyle konur.

Bakteri orijinli enfeksiyonlarda antibiyotikler, mantar orijinli olanlarda antimikotik rehabilitasyon uygulanır. Bunun enfeksiyon geçene kadar sarih kalması ehemmiyetlidir. Bu sebeple dekonjesten olarak belirlenen burun hava akımın artıran ilaçlar seçim edilir. Bunlar hem burun spreyi hem de tablet olarak kullanılır. Bunun içindeki salgının alışkanlığını artıran arınıcı sprey ve damlalar önerilir. Alerjinin eşlik ettiği vaziyetlerde antihistaminik ilaçlar da ilave edilir.

Ameliyat ne zaman gerekir

Kronik yapısal sinüzitlerde, ilaçla rehabilitasyonun verimsiz olduğu vaziyetlerde cerrahi rehabilitasyon ön tasarıya çıkar. ‘Endoskopik sinüs cerrahisi’ ismi verilen teknikte sinüslerin tıklanmış kanalları genişletilir veya açılır. Bu operasyon lazer, balon ve standart çalgılarla reelleştirilir. Harekâtlar endoskop ile yapıldığı için dışardan belirli olmaz ve yüzde iz veya şişlik vazgeçmez.

Tıbbi rehabilitasyon 7 ile 21 gün arasında sürebilir. Vakit, enfeksiyonun şiddeti ve yaradılış sürecine göre değişir. Cerrahi rehabilitasyon ise 1 haftalık bakım sonrasında kendiliğinden iyileşme süreciyle bitirilir. Cerrahi operasyonlardan sonra olağan hayata geçiş çok kısadır. Özellikle lazer ve balon sinüs cerrahisinde birey aynı gün olağan yaşantısına devam edebilir.

Balon sinüs cerrahisi nedir

Sinüs kanallarının balonla genişletilmesi operasyonudur. Şu anda tüm sinüslere müteveccih müdahalelerde güvenle kullanılıyor. Endoskop ile meseleli sinüs bir klavuz tel aracılığına tespit etilir. Ardından klavuz tel üzerindeki balon kanal içinde şişirilir. Böylece sinüs kanalı genişletilir. Operasyon sırasında ve sonrasında kanama, sızı olmaz, tampon gerekmez.

Yinelenmemesi için teklifler

– En doğru şey enfeksiyondan sakınmak. Bunun için enfeksiyonun yoğun olduğu yarıyıllarda kapalı civarlardan kaçının. Sarih ve pak havalı etraflarda bulunun.

– Klimalı ve soğuk civarlar sinüziti tetikler. Hafif de olsa bir üst solunum yolu enfeksiyonu yaşarsınız belli dekonjesyon burun tıkanıklığını gidermek için kullanılan ilaç rehabilitasyonuna başlayın. Uçak yolculuklarından uzak kalın.

– Terli terli su içmek, başı üşütmek, şapkasız çıkmak gibi gidişatların sinüzite uzak-yakın alakası yok. Yeniden de dikkatli olun.

Sabah erken saatte rehabilitasyon

Sabah erken saatte rehabilitasyon

Kökdemir, ‘Diyabet hastalığı ağız ve diş sıhhatini etkiliyor’ diyerek şu bilgileri veriyor: Diyabet başka bir deyişle şeker hastalığı cemiyette sık tesadüfülen kronik bir metabolizma ve endokrin sistem hastalığıdır. Kısmi veya bütün insülin beceriksizliği veya periferik dokuların insüline mukavemeti, kan glikoz seviyesindeki çoğalışa hiperglisemi dolayısıyla da diyabete şeker hastalığı neden olur. İyi hakimiyet edilemeyen hiperglisemi olaylarında başta ağız ve dişler olmak üzere bedenin muhtelif uzuv ve sistemlerinde zararlar ya da işlev bozuklukları görülür. Diş doktorlarının diyabetli hastalardaki en ehemmiyetli gözlemleri periodontal hastalıklar, ağız kuruluğu, ağız içi mantar enfeksiyonları ve cerrahi teşebbüslerden sonra yara iyileşmesinin geç olmasıdır. Yüksek kan şekeri, kan damarlarında kalınlaşmaya ve tıkanmaya neden olur. Kanın oksijen taşıma kapasitesi eksildiğinden dokuların beslenmesi eksik kalır ve dişetlerinin iltihaplanmaya karşı mukavemeti düşer. Zamanla diş ile dişeti arasında oluşan cepler, bakteri odaklarının büyümesini sağlar, dişeti irini oluşur ve rehabilitasyon edilmediği takdirde dişlerin çevresinde kemik imhayı başlar.

Ağız kuruluğu ve dilde yanma görülür

Tüm bunların neticesinde dişlerde sızı, sallanma hatta diş kayıpları görüldüğünü belirten Pertev Kökdemir, “Ayrıca tükürükteki glikoz oranının çoğalmasına bağlı olarak tükürük salgısının koyulaşması ve dişleri yıkayıcı tesirinin eksilmesi de diş taşı yaradılışını süratlendirerek dişeti problemlerini tetikler. Bunun yanında tükürük akışının eksilmesi hastada ağız kuruluğu ve dilde yanma gibi rahatsız edici gidişatlara da neden olmaktadır. Hatta çok rahatsız edici ebada eriştiğinde hastaya suni tükürük preparatları önerilebilir” diyor.

Dudakta çatlak ve kızarıklık oluşabilir

Pertev Kökdemir, “Diyabetli hastalarda karşılaştığımız meselelerden bir öbürü ise ağızda görülen mantar enfeksiyonlarıdır. Tükürükteki yüksek şeker sebebiyle ağız, mantar enfeksiyonlarına sarihtir. Özellikle dudakların sentez yerlerinde çatlak ve kızarıklıklar halinde kendini muhakkak eder. Bu meseleyi önlemek ancak iyi bir ağız hijyeniyle sağlanabilir. Hasta özellikle takıp çıkarılan hareketli takma kullanıyorsa pakliğine dikkat etmeli ve itina göstermelidir” diyerek diyabetli hastaları ağız hijyeninin ehemmiyeti mevzusunda özellikle uyarıyor.

Altı ayda bir yapılan hakimiyet umursamama edilmemeli

‘Diyabetlilerde iyi bir ağız sıhhati için öncelikle iyi bir şeker hakimiyeti sağlanması ve kumpaslı ağız hijyeni gerekmektedir’ diyen Kökdemir, ağız hijyeni ile alakalı tüyolar veriyor: Ağız sıhhatini gözetmek ismine diş fırçalama, diş ipi ve gargara kullanmanın yanı gizeme her altı ayda bir kesinlikle diş doktoru hakimiyeti gerekir. Ayrıca diş problemi sebebiyle rehabilitasyona gereksinimi olan diyabetli hastalar, sabah erken saatte rehabilitasyon edilmeli ve rehabilitasyon müddetleri muhtemel olduğunca kısa yakalanmalıdır. Diyabetli hastaların rehabilitasyondan evvel kahvaltılarını yapmaları ve bayağı insülin ya da oral anti-diyabetiklerini kullanmaları ehemmiyetle vurgulanmalıdır.

Bayanlarda böbrek naklinde izsiz cerrahi uygulaması

Bayanlarda böbrek naklinde izsiz cerrahi uygulaması

Cerrahi tekniklerdeki ve teknolojideki büyümeler sayesinde uzuv nakli cerrahisi bayağı sarih operasyonlardan laparoskopik başka bir deyişle kapalı biçimde yapılan operasyonlara doğru ilerliyor. Doğum yapmış bayan vericilerde böbrek, vajinal yoldan çıkarılabiliyor. Bu sayede vericinin karın duvarında böbreğin çıkarılması için kesi yapılmasına lüzum kalmadığını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof.Dr. İbrahim Berber, “Vajinal yoldan böbrek çıkarımlı donör nefrektomi operasyonu sayesinde vericiler operasyon sonrası daha az sızı sürüklüyor, sızı kesici gereksinimi daha az oluyor, daha acele ayağa kalkıyor” biçiminde konuştu.

Prof.Dr. İbrahim Berber, böbrek naklinde kullandıkları “vajinal çıkarımlı donör nefrektomi” usulü ile donörün iyileşme sürecinin süratlendiğini söyledi.

22 bin birey böbrek bekliyor

Türkiye’de son yarıyıl böbrek yetmezliği sebebiyle diyaliz rehabilitasyonu gören takribî 60 bin hastalandığını belirten Prof.Dr. Berber, “Bunların 22 bini kadavradan böbrek nakli için bekleme listesindedir. Kadavra uzuv bağışının eksik olması sebebi ile ülkemizde böbrek nakillerinin çoğu canlı vericiden yapılıyor. Türkiye’de nakillerin yüzde 80’i canlı vericiden, yüzde 20’si kadavradan yapılırken; bu oran Avrupa ülkelerinde bütün tersidir” dedi.

Donörün iyileşme süreci kısalıyor

Kadavradan uzuv naklinin eksik olduğu ülkemizde canlı donörden yapılan böbrek naklinin son yarıyıl böbrek yetmezliği hastalarına umut olduğunu ifade eden Prof.Dr. Berber,

“Yakınlarının iyiliği için hiçbir rahatsızlığı yokken bıçak altına uyuyan bu bireylere uygulanan cerrahinin, minimal invaziv usullerle yapılmasına itina göstermeliyiz. Son zamanlarda gündeme gelen ve doğum yapmış bayanlarda uygulanabilen vajinal çıkarımlı donör nefrektomi bu usullerin en ehemmiyetlisi” ifadelerini kullandı.

Karın duvarında kesiğe gerek kalmıyor

“İzsiz cerrahi” olarak da adlandırılan usulün donör açısından oldukça avantajlı neticeleri bulunduğunu ifade eden Prof.Dr. Berber, “vajinal çıkarımlı donör nefrektomi” usulü ile alakalı şu bilgileri verdi:

“Geçmişte donör nefrektomi için sarih cerrahi yapılıp, bedende 20-25 cm uzunluğunda kesi yapılıyordu. Operasyon sonrası hastayı ayağa kaldırmanın güçlüğü bir yana, yara yerinde kanama, enfeksiyon ya da fıtık olabiliyordu. Ama günümüzde kapalı teknikle, büyük kesilere lüzum dinlemeden, yalnızca 5-6 cm’lik bir kesi yaparak böbrek karın dışına çıkarılabiliyor. Bu netin ebadı ise böbreğin büyüklüğüne göre değişiyor zira uzvu tam olarak ve hasar vermeden çıkartmak gerekiyor. Doğum yapmış bayanlarda, böbreği doğum yolundan çıkararak karındaki 5-6 cm’lik kesiye de lüzum kalmamaktadır. Vajinal çıkarımlı donör nefrektomide, böbrek laparoskopik olarak özgürleştirildikten sonra böbrek endobag ismi verilen torbaya yerleştirilip, damarlar ve üreter kesildikten sonra uzuv doğum yolundan dışarı çıkarılıyor. Bu ameliyatda uzvu çıkarırken karın duvarına kesi yapmak gerekmiyor. Karın bölgesine vajenden giriliyor ve böbrek çıkarılıyor.

Bu sayede vericinin karın duvarında böbreğin çıkarılması için kesi yapılmasına lüzum kalmamaktadır. Vajinal yoldan böbrek çıkarımlı donör nefrektomi operasyonu sayesinde vericiler operasyon sonrası daha az sızı sürüklemekte, sızı kesici gereksinimi daha az oluyor, daha acele ve rahat olarak ayağa kalkmakta, daha rahat hareket etmekte ve daha erken işlerine dönebilmektedirler. Karın duvarında yalnızca laparoskopik aletlerin gireceği kadar minik 1-2 cm kesilerin olması daha iyi kozmetik neticeler doğurmaktadır ve kesi yerinde fıtık, enfeksiyon gibi karmaşıklıklar daha az olmaktadır. Verici için doğum yolundan böbreğin çıkarılması standart laparoskopi ve sarih cerrahiye göre daha konforlu bir operasyondur”

Hamile kalmayı yasaklamıyor

Prof.Dr. Berber, usulün böbreğin işlevini negatif etkilemediğini vurgulayarak böbreğin vajinal yoldan çıkarılması operasyonunun cinsel yaşamı ya da kadının sonraki yarıyılda hamile kalmasını ve hamilelik sürecini etkilemediğini vurguladı. Prof.Dr. Berber, usulün takribî 100 hastada uygulandığını, akdikeni ve vericide vajinal çıkarıma bağlı bir kompilkasyon görülmediğini ifade etti.

Mükâfatlı usul

Acıbadem International Sağlık Kurumu Uzuv Nakli Merkezi’nin yaptığı uygulama, Mart 2014’te İstanbul Cerrahi Derneği tarafından tertip edilen “Cerrahide Yeni Ufuklar” kurultayında birinci oldu. Tek port donör nefrektomide böbreğin vajenden çıkarılmasına dair cerrahi sunum ile bu mükâfata layık görüldü. Uygulama aynı sene Türk Endoskopik Laparoskopik Cerrahi Derneği’nin tertip ettiği kurultayda bu defa standart laparoskopik vajinal çıkarımlı video sunumuyla ikincilik mükâfatı kazandı.

Göz kapağı düşüklüğü görme kaybına neden olabilir

Göz kapağı düşüklüğü görme kaybına neden olabilir

Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Şeyhmus Arı göz kapağı düşüklüğü ile alakalı ehemmiyetli söylemelerde bulundu. Doç. Dr. Arı, cemiyette yaygın olarak görülen göz kapağı düşüklüklerinde, kapakların dışa veya içe dönmesinin gözde oldukça ciddi meselelere neden olduğunu söyledi. Göz kapağı düşüklüğünün doğumsal sebeplerle beraber sonradan da oluşabileceğini belirten Doç. Dr. Arı, bu gidişatlarda uygulanacak cerrahi müdahalelerle görme alanı ve görme çoğalışının sağlanabileceğini kaydoldu.

Çözüm cerrahi

Göz kapağının dışa doğru dönmesinin altında bir hayli sualin uyuduğunu aktaran Doç. Dr. Arı, şöyle konuştu: “Yaşlılığa bağlı olarak göz kapağının stabilitesini sağlayan ya da yapılarda alana gelen rahatlama sebebi ile göz kapağı dışa doğru dönmekte ve buna bağlı olarak da göz yapıları dış etrafa daha duyarlı hale gelmektedir. Göz kapaklarındaki bu yapıları tekerrür daha önceki haline getirilmesi ile hem fonksiyonel hem de kozmetik bir netice elde edilebilir. İçe doğru dönen göz kapağı, kirpikler göz yapılarına temas etmekte ve çok kolay göz enfeksiyonlarından göz kaybına gibi bir hayli sebebe yol açmaktadır. Bunu önlemenin yolu da yeniden cerrahi müdahale ile hakikatleşir. Cerrahi müdahale ile yeniden daha önceki pozisyonuna kazandırılması sağlanması hem de fonksiyonel olarak da göz kapağı üzerindeki kirpiklerin göze teması yasaklanarak bu tablonun düzelmesi olası.”

Katarakt hastalığına karşı yeni çözüm: Dijital navigasyon

Katarakt hastalığına karşı yeni çözüm: Dijital navigasyon

Dünyada her sene takribî 23 milyon birey katarakt operasyonu oluyor. Önlenebilir âmâlığın en ehemmiyetli sebepleri arasında yer alan katarakt hastalığının rehabilitasyonunda, artık çok daha tesirli neticeler veren yeni cerrahi usuller uygulanıyor.

Memorial Ankara Sağlık Kurumu Göz Bölümü’nden Dr. Bekir Sıtkı Aslan, katarakt cerrahisinde yenilikler hakkında bilgi verdi.

Hekime ve hastaya ehemmiyetli konfor sunuyor

Katarakt ve rehabilitasyonu alternatifleri hayata doğrudan tesirleri sebebiyle aktüelliğini her zaman gözetmektedir. Teknolojik büyümeler günümüzde katarak cerrahisinin çok daha faal olarak yapılmasına imkân sağlamaktadır. Dijital navigasyonla katarakt cerrahisinde kullanılan ileri teknoloji aygıtlar; göz cerrahlarının katarakt cerrahisinin en zorlayıcı ve ehemmiyetli basamaklarını otomatikleştirmelerine, daha iyi tasarılamalarına ve hakikatleştirmelerine ihtimal sağlamaktadır. Bunun natürel neticeyi olarak katarakt hastalarının görsel neticeleri daha da iyileştirilebilmektedir.

Daha yüksek görüş niteliği sağlıyor

“Dijital Navigasyonla Femtolazer Dayanaklı Katarakt Cerrahisi” olarak adlandırılan operasyonda; hastanın göz fotoğrafı özel teknolojiler kullanılarak alınmakta, bu fotoğraf referans alınarak ameliyat şahsa özel tasarlanmaktadır. Yapılan tasarılama bir flash hafızaya yüklenmekte ve flash hafızadaki bilgiler istikametinde kesileri “Femtolazer” yapmaktadır. Göz içine konulacak suni mercek de flash hafızadaki referans bedelleri dikkate alınarak yerleştirilmekte ve neticede daha yüksek görüş niteliği sağlanmaktadır.

Katarakt operasyonu, tüm tıbbi uygulamalar arasında en gelişmiş cerrahi teşebbüslerden biridir ve görmede iyileştirme, hastaların % 95’inden aşırısında sağlanabilmektedir. Buna karşın, ehemmiyetli rakamda hastada görme besbelliliği optimalden daha az olabilmektedir.

Göz haritası çıkarılarak rehabilitasyon şahsa özel tanımlanıyor

Harekât evvelinde hastanın gözünün yüksek çözünürlüklü, teşhis emelli bir referans görüntüsü alınmaktadır. Şahsın göz haritası olarak adlandırılabilecek bu görüntü, operasyon sırasında cerrahın tüm kesileri ve göz içi merceğini hizalamayı hakikat zamanlı olarak görmesini sağlamaktadır. Katarakt cerrahisinde daha öncekinden hastanın gözüne yapılacak kornea ve lens kesilerinin yeri cerrah tarafından el yordamıyla yapılırken, şimdi dijital navigasyon altında bütün de olması gereken yere yapılmaktadır. Bu da lensin en doğru yere konulmasına ve astigmatizmanın hakimiyet edilebilmesine ve neticede daha yüksek görüş niteliği elde edilmesine takviyeci olmaktadır.

Elde edilen görüş niteliğinin ömrü daha uzun oluyor

Dijital navigasyonla femtolazer dayanaklı katarakt cerrahisi rehabilitasyonu neticesinde elde edilen görüş niteliğinin ömrü ilerlemiş kataraktlarda dahi daha uzun olabilmektedir. Gözde kornea akasında endotel ismi verilen bir hücre katmanı bulunmaktadır. Katarakt operasyonlarında bu katmandaki hücrelerde kayıp ilerlemiş kataraktlarda çok daha büyük bir oranlara çıkabilmektedir. Dijital navigasyonla femtolazer dayanaklı katarakt cerrahisi sayesinde endotel kaybı daha düşük oranlara indirilebilmektedir ve böylece ameliyat sonrası elde edilen görüş niteliğinin ömrü de uzayabilmektedir.

Dudak kanseri nedir

30 Aralık 2019 Cinsel Sağlık

0 Yorumlar

Dudak kanseri nedir

Dudak kanseri çok sık görülmeyen fakat vefata neden olabilen bir kanser cinsidir. Dudak dokularındaki hücrelerin hakimiyetsiz bir biçimde gelişmesi kanser yaradılışına yol açar. Kanser alt dudakta veya üst dudakta alana gelebilir. Okan Üniversitesi Sağlık Kurumu Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Senem Özge Turaçlı Karagüven dudak kanseri hakkında bilinmezleri yanıtladı.

Dudak kanseri nedir

Ağız bölgesi kanserlerinin %25-30’unu dudak kanserleri oluşturur. Dudak kanserlerinin de %95’i alt dudakta görülür. Yassı hücreli karsinom en sık görülen dudak kanseridir. En sık erkeklerde görülür. Tehlike etkenleri arasında sarih deri, dış civarda çalışıp yoğun güneş ışınına maruz kalmak, sigara içmek ve immun sistemi baskılayıcı ilaçlar kullanmak bulunur.

Sıklıkla kanayan kabuklanan bir yara biçiminde belirti verir. Umursanmadığında giderek gelişir ve dudağın büyük bir kısmını kaplayabilir.

Dudak kanseri rehabilitasyonu nasıl yapılır

Dudak kanserinin reel rehabilitasyonu cerrahidir. Kanserli doku etrafında sıhhatli bir doku ile birlikte geniş olarak çıkarılır. Kanser ne kadar genişse cerrahi rehabilitasyonun oluşturacağı deformite aynı oranda çoğalır. Oluşan defekt form ve işlevi tekerrür sağlayacak biçimde doku kaydırma operasyonları ile onarılır. Kesinlikle lenf nodlarının metastaz açısından değerlendirilmesi gerekir. Cerrahinin noksan kaldığı ileri aşama hastalarda radyoterapi uygulanabilir.

Ağız kanseri nasıl teşhis edilir

Ağız kanserleri en sık ön dil bölgesinde görülür. Sırasıyla da ağız tabanı ve dudak takip eder. Seyrek yanak mukozası ve damakta görülür. Altta uyuyan en ehemmiyetli neden sigara ve içki tüketimidir. Güneş ışınları dudak kanseri için ehemmiyetli bir tehlike etkenidir.

Ağız etrafı veya içinde kanayan, kabuklanan bir yara ya da kitle biçimindeki lezyonlar kesinlikle uzman bir doktor tarafından değerlendirilmelidir. Kuşkulu lezyondan biyopsi alınarak tanı konulması gerekir.

Ağız kanseri teşhis edilirse rehabilitasyonu daha basit olur mu

Tüm cilt kanserlerinde olduğu gibi rehabilitasyondaki birinci emel cerrahi olarak tüm urlu dokunun çıkarılmasıdır. Erken yarıyılda tanı konulamayan lezyonlar giderek gelişir. Kanser ne kadar geniş ise cerrahi rehabilitasyonun oluşturacağı deformite aynı oranda çoğalır. Dolayısıyla ağız kanserleri ne kadar erken tutulursa rehabilitasyonları hem daha galibiyetli olur ve çıkarılmaları ile oluşacak deformite daha hudutlu kalır.

Ağız kanseri rehabilitasyonunda hangi usuller kullanılır

Ağız bölgesindeki erken aşama urlarda çoğunlukla cerrahi rehabilitasyon seçim edilir. Yerel olarak ilerlemiş urlarda ise cerrahiye ek olarak radyoterapi uygulanabilir. Metastaz açısından kesinlikle lenf nodları değerlendirilir ve zorunlu hastalarda boyundaki lenf nodları çıkarılır. Ağız tabanı kanserlerinde çene kemiği de değerlendirilir ve rehabilitasyonun bir parçası olarak çıkarılması gerekebilir.

Uykuda soluk almak için rehabilitasyon olmalısınız

30 Aralık 2019 Cinsel Sağlık

0 Yorumlar

Uykuda soluk almak için rehabilitasyon olmalısınız

Uykuda solunum durması olarak belirlenen uyku apnesi, hastaların bitkin uyanmasına ve gün içinde yanlış zamanlarda yatakalmasına yol açabilmesi sebebiyle iş ve sosyal hayatı da negatif etkileyebiliyor. Zamanında rehabilitasyon edilmeyen uyku apnesi ilerleyen yarıyıllarda başta hipertansiyon, ritim bozukluğu, kalp krizi olmak üzere; diyabet, obezite ve hormon bozukluğu gibi ciddi hastalıklara neden olabiliyor. Memorial Hizmet Sağlık Kurumu Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan, uyku apnesi ve rehabilitasyonu hakkında bilgi verdi.

Çocuktur horlar demeyin

Uyku sırasında ağız, boğaz ve burun arttaki hava yolunda oluşan darlık varlığında horlama görülebilmektedir. Özellikle çocukluk çağında rehabilitasyon edilmeyen horlamalar ileri yaşta apne büyümesine neden olabilmektedir. Ebeveynlerin, çocukların gece uykularını yakın takibe almaları, uykuda ağzının sarih olup olmadığı, horlama veya hırıltılı soluk almalar emin zaman aralıklarıyla hakimiyet edilmelidir.

Gece rahat yatamayıp gündüz uyukluyorsanız

Uyku apnesi başka bir deyişle uykuda soluk durması hayat niteliğini bozmaktadır. Gece boyu uykusunu alamayan hastalar gündüz bazen uygun olmayan yerlerde ve zamanlarda yatakalarak iş ve özel yaşamlarında ciddi problemler yaşayabilmektedir.

Uykusuzluğun yanı gizeme;

– Horlama

– Ağız-boğaz kuruluğu

– Gece idrara çıkma ve gece terlemeleri

– Uykuda fazla hareketlilik ve tedirginlik

– Uykuya dalma ve uykuyu sürdürmede bozukluk

– Gündüz uykululuk hali ve gündüz uyuklama

– Sabah bitkin, dinlenmemiş uyanma ve baş sızısı

– Konsantrasyon bozukluğu, unutkanlık, hafıza yanılgıları, dikkat azlığı

– Asaplılık, bunalım gibi psikiyatrik bozukluklar

– Cinsel işlev bozuklukları

– İlerleyici kilo alımı veya kilo verememek gibi çok değişik bulgular da ortaya çıkabilmektedir.

Rehabilitasyonda geç kalmayın

Değişik sebeplerden kaynaklanabilen uyku apnesinin rehabilitasyonunda multidisipliner bir yaklaşım ehemmiyetlidir. Kulak burun boğaz hastalıkları, göğüs hastalıkları ve nöroloji uzmanları tarafından yapılan tetkik ile beraber bazı muayenelerin değerlendirmeleri sonrası uyku apnesinin teşhisi konulabilmektedir. Horlama ve uyku apnesinin bedende neden olduğu farklılık ve bozuklukları tespit etmek için polisomnografi başka bir deyişle uyku testi yapılmaktadır. Uyku testinde, hasta uyku laboratuvarında bir gece yatırılarak bazı parametreler gelişmiş teknolojik izleme aygıtları ile kayıt ve inceleme edilir. Rehabilitasyon edilmeyen uyku apnesi ilerleyen yarıyılda kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere; felç, hormon balansı bozuklukları, obezite, diyabet, erkeklerde impotans başka bir deyişle iktidarsızlık hatta ani vefatlara neden olabilmektedir.

Apne sebebine göre rehabilitasyon değişebiliyor

Uyku apnesinin sebebi ve derecesi rehabilitasyona istikamet vermektedir. Horlama ve hafif uyku apneli hastalarda kilo verme tesirli gözetici rehabilitasyonların başında gelmektedir. Bu hastalarda ağız içi apareyler de kullanılabilmektedir. İçki tüketimi ve uyku ilaçları hastalığın çoğalmasına neden olabileceği için uzak durulmalıdır. Orta ve ağır uyku apneli operasyon olamayan hastalar ile akciğer hastalıkları ve nörolojik apneleri olan hastalar CPAP, Bİ-PAP gibi uykuda solunum makinelerini kullanmaları gerekmektedir.

Robotik cerrahi ile rehabilitasyon edilebiliyor

Tıkayıcı uyku apnesinde her hastada patoloji değişik olduğu için cerrahi galibiyet; doğru hastaya, doğru tıkanma bölgelerine, doğru operasyonu yapmakla sağlanabilmektedir. Horlama hastalarında üst solunum yoluna farklı cerrahi usuller uygulanabilir. Hafif, orta ve ileri tıkayıcı uyku apneli hastalar genel anestezi ile operasyon olmalarında mahzur yoksa cerrahi rehabilitasyon için uygun adaylardır. Orta ve ileri tıkayıcı uyku apneli hastaların yarısından aşırısı CPAP kullanamamaktadır. Tıkayıcı uyku apneli bu hastalarda son senelerde çok seviyeli robotik uyku apnesi cerrahisi ile galibiyetli neticeler alınmaktadır.

Robotik cerrahinin avantajları

– Robotik cerrahi ile sarih cerrahi veya endoskopik cerrahi aletlerinin erişemediği ve görüntüleyemediği dil kökü ve gırtlağın üst kısmına basitlikle erişilmektedir.

– Robotun 5 milimetrelik uçlarıyla bu bölgede lüzumlu cerrahi harekâtlar yapılabilmektedir.

– Robotun kollarına takılan bu uçlar el bileğini taklit eder. El bileğinden daha fazla 7 düzlemde hareket hüneri vardır, eğilip bükülebilir. Elin titremesi robot tarafından önlenir.

– Robot 3 ebatlı ve 16 kere geliştirme sağlar. Bu görüş üstünlüğü ile dokular daha iyi görünür, çıkarılma, damar ve asapların korunması, dikiş atılması ve kanama hakimiyeti daha iyi yapılır.

– Operasyonlar, trakeotomi ismi verilen solunum yoluna delik açma harekâtına gerek kalmadan yapılabilir.

– Robotik cerrahi ile çok ileri OSAS başka bir deyişle tıkayıcı uyku apnesi hastalarına dahi müdahale edilerek rehabilitasyon edilebilmektedir.

Page 1 of 21 2
maltepe escort ataşehir escort kartal escort tuzla escort gebze escort ümraniye escort pendik escort kurtköy escort bostancı escort kartal escort kadıköy escort anadolu yakası escort ümraniye escort çekmeköy escort göztepe escort