Cinsel ilişki migreni tetikliyor

Cinsel ilişki migreni tetikliyor

Erkeklere göre bayanlarda üç kat daha fazla görülen migren tüm dünyanın çözülemeyen kronik meseleyi. Geldiği zaman insanı 4 saatten 72 saate kadar iş göremez hale getirebilen migreni tetikleyen 18 neden var.

İşte o nedenler…

Aura

Migrene sahip bazı insanlar aura tecrübeyi yaşar. En yaygın auralar; titrek ışıklar, noktalar ya da çizgiler gibi görseldir. Minik tırtıklı çizgiler, çapraz çizgiler, hareket eden dalgalı çizgiler görebilirsiniz. Aura migren başlangıcı evveli son 5 dakika ile bir saat arasında görülebilir. Bazı hastalar migren tipi baş sızısını aurasız yaşarlar. Veya migren sızısı sürüklemeden yalnızca aura görebilirler.

Bunalım, asaplılık, coşku

Bunlar migren bulgusu olabilir. Bazı hastalar çok depresiftir veya aniden nedensiz yere moralsiz sezerler. Kimilerinin ise morali yüksektir mutlu sezerler. Hollandalı tahlilciler son zamanlarda bunalım ve migren arasında mümkün bir genetik iletişimi, özellikle auralı migrende bildiriyor. Başka bilimsel çalışmalar da şiddetli bunalımın epizodik migrenin, kronik olma tehlikesini çoğaldırdığını destekliyor.

Dinlendirici uyku noksanlığı

Uykuya dalarken mesele yaşamak veya bitkin uyanmak migreni olan şahıslarda ortak meselelerden. Çalışmalar, uyku noksanlığı ve uyku bozukluğu ile migren arasında şiddetli bir ilişki olduğunu gösteriyor. Migren hamleyi ile gece iyi bir uyku almak güçtür. Migrene sahip bir çok insan insomnia uykusuzluk problemi de sürükler. Araştırmalar bu uyku beceriksizliğinin de migreni tetikleyebileceğini ve bir kısır döngü oluşacağını söylüyor.

Burun tıkanıklığı veya göz sulanması

Burun tıkanıklığı, burun drenajı problemi, sarkık göz kapakları, sinüs problemleri de migreni tetikleyebilir. Migren ilacı yapan Glaxo Smith Kline tarafından desteklenen araştırmalar, sinüs problemi olanlar ile baş sızısı şikayeti arasında takribî % 90 oranında ilişki olduğunu gösteriyor.

Yeme isteği

Bazı migren hücumları alana gelmeden evvel bazı insanlar bazı besinleri yemek ister. Genellikle migreni olanlar çikolataya özlem dinler.

Başın bir veya her iki tarafında sızı

Sızı titreşim stili veya zonklama stili olabilir. Zonklama genellikle başın bir tarafını sezilir. Migren hastalarına yapılan online bir ankete göre, hastaların % 34’ünde sık sık, % 50’sinde her zaman, bir tarafta zonklama oluyor.

Göz sızısı

Migren genellikle göz arda vuran bir sızı yapar. Dr. Messina ‘İnsanlar göz yorgunluğunu yargılarlar ve bir hayliyi gözlerini hakimiyet ettirir, ama bu onların baş sızısını daha iyi yapmaz.’ diyor.

Boyun sızısı

Bir Hayli insan ‘Boynum sertleşir ve sonra bir baş sızısı olur’ der. Evet, muhtemelen bu migrenin erken safhasında olur.

Bir başka online ankette her zaman boyun sızısı olan migren hastalarının oranının % 31, sık sık boyun sızısı olan migren hastalarının oranının ise % 38 olduğunu ortaya çıkmıştır.

Sık idrara çıkma

Çok idrara çıkma varsa bu bir migren geliyor anlamına gelebilir. Bu yalnızca bir migren evveli yaşanan bir hayli bulgudan biridir. Bu ihtar işaretleri, baş sızısı başlamadan bir saat evvel veya en fazla iki gün evvelinde görülebilir.

Esneme

Esneme migren hamleyi hakkında başka bir ipucu olabilir. Klasik bitkinlik esnemesinin aksine fazladır ve her birkaç dakikada bir ortaya çıkabilir. Migren hastalarının takribî % 36’sı esnemenin, yanaşan bir migren hamleyi bulgusu olduğunu söylüyor.

Anlaşma ve karıncalanma

Migrenli bazı hastalar duyusal auraya sahiptir. Tipik olarak bedenin bir tarafında kol süresince ve surata dağılan geçici duyu noksanlığı, iğnelenme, anlaşma ve karıncalanma biçiminde görülür.

Bulantı veya kusma

Amerikan Migren Çalışması II tarafından yapılan bir çalışmaya göre, 3 bin 700 şahsiyet migren hastası üstünde yapılan anket bilgilerine göre, hastaların % 73’ünde bulantı ve % 29’unda kusma var. Milli Baş sızısı Vakfı Amerikan Migren Yaygınlığı ve Tedbire Müesseseyi incelemesine göre sık sık migren irtibatlı bulantılı hastalar daha az şiddetli sızı ve bulantısı olanlara göre ilaç rehabilitasyonundan netice almakta meseleli bulundu.

Işık, hengame, koku

Işık, hengame ya da kokular sızıyı tetikleyebilir hatta makûslaştırabilir. Bir migren krizi sırasında birey karanlık ve suskun bir yere sığınma meylindedir. Parlak ışıklar ve yüksek sesler bir migreni tetikleyebilir ya da sızıyı yoğunlaştırabilir. Bu bazı kokular için de geçerlidir. Kokularda migren hücumunu tetikleyebilir veya var olan sızıyı çoğaldırabilir.

Etkinlik

Faallik sızıyı tetikler ya da makûslaştırır. Merdiven tırmanma veya yürüyüş gibi rutin faaliyetler migren sızısı yapabilir. Bazı hastalarda migren, egzersiz koşu, ağırlık kaldırma veya efor cinsel etkinlik tarafından uyarılmaktadır. Efor kaynaklı baş sızıları olan şahıslar beyin anevrizması gibi altta uyuyan sebepleri ekarte etmek için detaylı bir muayene yaptırmalıdır.

Konuşma güçlükleri

Kelimeler çıkmıyor veya konuşma güçlüğü oluyorsa bu migrenin bir işareti olabilir. Şayet ilk defa konuşma problemleri yaşıyorsanız, inme gibi daha ciddi bir mesele olmadığından emin olun başka bir deyişle bir hekime müracaat etin.

Bedenin bir tarafında cılızlık

Bir kol cılız sezildiğinde bu bir migren bulgusu olabilir. Bazı insanlar bir migren hücumundan evvel bedenin bir tarafında adale zayıflığına tecrübelerler. Bu bir inme bulgusu da olabilir, bu sebeple bir hekime danışılmalıdır.

Vertigo veya çift görme

Baziler tip migren denilen migrenin tipinde, baş dönmesi, çift görme ya da görme kaybı olabilir. Migrenli bazı insanlar da denge problemleri yaşayabilir.

Akşamdan kalma baş sızısı

Migren geçtikten sonra bedeni pelte gibi ve halsiz sezebilirsiniz. Migren sonrası yarıyılda bitkinlik, konsantrasyon bozukluğu, halsizlik, baş dönmesi, sersemlik ve denge kaybı gibi bulgular görülebilir.

Hırpalama yaptırırken hepatite karşı önlemli olun

Hırpalama yaptırırken hepatite karşı önlemli olun

Acıbadem Ankara Sağlık Kurumu Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakan Kutlu, millet arasında hepatitler hakkında öğrenilen yanlışları anlattı. Son zamanlarda hırpalama modasının yaygınlaştığına dikkat sürükleyen Kutlu “Hırpalama için kullanılan iğnelerin muhtemelse tek kullanımlık olmasına dikkat ediyoruz” dedi.

Hepatit hakkında birbirinden özel söylemelerde bulunan Dr. Kutlu, “En ehemmiyetlileri Hepatit A, Hepatit B ve Hepatit C. Özellikle Hepatit A, çocukluk çağında genelde ateşli bir hastalık geçirdiğimiz, erişkinlikte çok daha şiddetli hatta karaciğer yetmezliğine kadar gidebilen, sarılığa gidebilen ve genelde de temas yoluyla bulaşabilen bir virüs. Ancak bizim için en ehemmiyetlisi, ülkemiz için en zahmetli olan Hepatit B ve C virüsleri. Hepatit B ve C genelde ulusumuz tarafından yanlış öğreniliyor. Sanki Hepatit B’ymiş de Hepatit C’ye çevirmiş gibi değişik bir inanış var. Hepatit B ve C virüsleri değişik virüslerdir. İkisi de kendine has hepatitler yaparlar ama değişiktirler.

Hepatit B özellikle kan ve cinsel yolla, Hepatit C de başlıca kan yoluyla daha seyrek de cinsel yolla bulaşabilir. Her iki hepatit türü de çok ender olarak son zamanlarda moda olan hırpalama yaptırma, onun dışında operasyon civarlarında şayet sterilite uygun yapılmıyorsa yeniden pedikür, manikür özellikle kadınların çok uğradığı berber ve kuaförlerden de bulaşabiliyor. Böyle hadiselerimiz de var. Hepatit B ve C karaciğere yerleşen bir mikrop. Karaciğer şayet rehabilitasyon edilmezse, takip edilmezse karaciğer yetmezliği yapabilen bir mikrop ileri düzeylerde ve hatta karaciğer kanserine, siroza götürebilen bir mikrop” biçiminde konuştu.

Taşıyıcı hastalar da tehlike altında

Hepatit B için yanlış bir algının olduğunu söyleyen Dr. Kutlu, “Hepatit B, bayağıda iki biçimde merter escort olur. Genel itibariyle söylersek taşıyıcılık ve kronik faal hepatit biçiminde. Taşıyıcıları genelde ulusumuz ‘bu mikrobu ben taşıyorum, bana hasar vermiyor yalnızca kan vermeme mani’ gibi düşünüyorlar ama biz taşıyıcılığı bu mikrobun karaciğerde uykuda olduğu biçiminde tanım edebiliriz. Ama uyanmayacağı anlamına gelmiyor. Beş gün sonra da uyanabilir beş sene sonra da uyanabilir ve karaciğer yetmezliği yapıncaya kadar bulgu vermeyeceği için hastalar bunu ‘bende bir şikayet yok, o surattan hekime de gitmeme gerek yok’ diyorlar ve en son safhada geliyor genelde bu taşıyıcı hastalar. Taşıyıcı hastalar da tehlike altında o surattan kesinlikle hepatitle alakalı bir hekimleri olmak zorunda. Ve hekimleri değişik bir şey söylemediği sürece en az 6 ayda bir kesinlikle hakimiyetlerini yaptırmalılar. Şayet bu mikrop etkinleşmişse, uyanmışsa o zaman da rehabilitasyon açısından değerlendirilecektir zati hekimleri tarafından” ifadeleri kullandı.

Hepatit C için çok zaferli rehabilitasyonlar sürdürüyoruz

Dr. Kutlu, hastalığın rehabilitasyon düzeyi ile alakalı da şu bilgileri verdi: “Yeni rehabilitasyon alternatiflerimiz var Hepatit C ve B için. Özellikle Hepatit C son zamanlarda çok daha basitleşti, yüzde 90-95’e varan rehabilitasyon talihi olan yeni ilaçlarımız geldi. Evvelden Hepatit C’nin rehabilitasyonu çok daha güç, uzun süren bir rehabilitasyondu ve zafer oranı çok yüksek değildi ama Türkiye’ye yeni gelen ilaçlar artık kullanılmaya başlandı. Çok zaferli rehabilitasyonlar sürdürüyoruz Hepatit C için. Hepatit B’de de yeniden rehabilitasyon alternatiflerimiz var, zafer oranlarımız Hepatit C kadar yüksek olmasa da en azından bu mikrobun karaciğere hasar vermesini bu ilaçlarla yasaklıyoruz diyebiliriz ve bir kısım hastada da tamamen bedenden atabiliyoruz Hepatit B’yi. Rehabilitasyonu olmayan bir hastalık gibi düşünmemek gerekiyor, her hepatit hastasının B ve C olsun kesinlikle bir hekimi olmak gidişatında ve 6 ayda bir şikayetleri, hakimiyetleri olsun, olmasın gitmek vaziyetindeler” dedi.

Tırnak makasına törpüye dikkat

Hepatit B taşıyıcılarının aile abonelerinin de kesinlikle Hepatit B açısından taranmaları henüz bulaşmadıysa da aşı yapılabileceğini kaydolan Dr. Kutlu, “Aşı yapıldığı takdirde bulaşma olasılığı yok, korunabiliyoruz. Özellikle şu an yeni bir aşı programı ile yeni jenerasyon aşılı ama eskiki jenerasyonlarda aşısız hadiselerimiz var. Onları da 3 doz aşıyla Hepatit B’ye karşı gözetebiliyoruz. Kanamayla bulaştığını söylemiştik, aynı aile içerisinde tırnak makası, törpü, diş fırçası bunların ayrı yerlerde yakalanması çok ehemmiyetli. Eliniz kesilir, bir yere kan damlarsa burayı çamaşır suyu ile silmeniz yeterli ama taşıyıcı olsun veya hastalansın en büyük kasveti kendilerini çok sürüklemeleri. Aile aboneleri arasında bulaşabileceği fobisi sebebiyle kendi çocuklarına dahi sarılamayan hastalar var ama bu öpmekle, sarılmakla bulaşabilen bir hastalık değil, kan ve cinsel yolla bulaşan bir hastalık. Bu olmadığı sürece rastgele bir biçimde bulaş mevzubahisi değil. O surattan kendilerini sürüklemelerine gerek yok hastalarımızın. Bu mevzuda özellikle hastalarımız arasında çok yaygın gördüğümüz bir vaziyet. Son zamanlarda hırpalama modası çok yaygın illa yapılmasın demiyoruz ama yapılacaksa da en azından pak bir yer olduğundan emin olmak vaziyetindeyiz. Hırpalama için kullanılan iğnelerin muhtemelse tek kullanımlık olmasına dikkat ediyoruz. Bayanlar da manikür ve pedikür yaptırırken en azından kendi setlerini kuaförlere vermeliler. Herkesin kullandığı setlerle yapılmaması ehemmiyetli bence. Bunlara dikkat edebiliriz” diye söyledi.

Konutluluk Evveli Cinsel Eğitim Gerekli Olmalı

Konutluluk Evveli Cinsel Eğitim Gerekli Olmalı

Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği’nin CiSED organize ettiği “Zamanın Ruhu ve Eros” sempozyumu yapıldı.

Sempozyumda cinselliğin az konuşulması ve tabu olarak görülmesinin, bir hayli yanlış bilgiye ve inanışa taban hazırladığını söyleyen CİSED Genel Sekreteri Kemal Özcan, “Evlendiklerinde karşılarına çıkan meselelerle nasıl baş edeceklerini öğrenemeyen fertler, çözüm bulamadıkları için konutluluklarını sonlandırmaya kadar giden neticeler yaşıyor.

Konutluluktan evvel cinsel eğitim gerekli olmalı, bireyler ne gibi meselelerle karşı karşıya olduklarını evvelden öğrenebilsin” ifadelerini kullandı.

Sıhhatlı bir menopoz yarıyılı için 5 teklif

Sıhhatlı bir menopoz yarıyılı için 5 teklif

Adet kumpassızlığı, ateş basması, fazla terleme ve istemsiz kilo alımı… Menopoz süreci evvelinde bayanların yaşadığı şikayetler genellikle eşlik gösteriyor. Ancak bu yarıyılda bireye özel rehabilitasyonlarla menopoz sıhhatli bir biçimde geçirilebiliyor. “Menopoz bayanlar için yaşamın sonu değil, aksine yeni bir başlangıç olarak değerlendirilmelidir” diyen Memorial Ankara Sağlık Kurumu Bayan Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Başak Ovayurt Öndeş, menopozu sıhhatle geçirmenin yolları hakkında bilgi verdi.

perimenopoz

İlk evre perimenopoz yarıyılı

Menopoz, kadının yumurtlama işlevinin kalıcı kaybıyla ortaya çıkan, adet kanamalarının tamamen sona ermesi halidir. Başka bir neden olmaksızın bir sene zamanınca adet görmeyen kadının menopoza girdiği söylenebilir. Bayanın hormonal, biyolojik bir ekip farklılıklar yaşadığı, bunların sonucunda da menopoz bulgularının kollandığı yarıyıl ise perimenopoz olarak adlandırılır. Perimenopoz, 6 ay da sürebilir, 5-6 seneye kadar da uzayabilir. Bulguların başlamasından bütün menopoza kadar geçecek vakti söyleyebilmek olası değildir.

menopoz

Bulguları tanıyın

Perimenopoz yarıyılı kadının yumurtalıklarının iki esas bayanlık hormonu olan östrojen ve progesteron imalinin yavaş yavaş eksilmeye başladığı yarıyıldır. Bazı bayanlar rastgele bir bulgu yaşamazken, her dört bayandan üçü bazı bulgular yaşar. En sık görülenler arasında kumpassız adet kanamaları, ateş basmaları, gece terlemeleri, uyku bozuklukları, ani duygu gidişat farklılıkları, libidoda eksilme, kilo almaya yatkınlık, konsantrasyon eforluğu, vajinal kuruluk hissi sayılabilir.

menopoz

5 teklif

1 – Bu yarıyılda kapsamlı bir tıbbi değerlendirme yapılmalıdır. Öncelikle kadının tıbbi özgeçmişi, adet kumpası, yakınmaları değerlendirilmelidir. Menopozdaki bayan için sıhhat açısından en esas iki mesele osteoporoz ve kalp damar hastalıklarıdır. Bunların yanı gizeme bunalım açısından diyabet, hipertansiyon, obezite, varis, damar tıkanıklığı gibi hastalıklarda gözden geçirilmelidir. Her bayan kendisine özel sıhhat tehlikeleri taşıdığı için hayat stili farklılıkları tasarlanmalı ve ihtiyatlar alınmalıdır.

2 – Menopozu tetikleyen en büyük etmen ise sigara kullanımıdır. Sigara içen bayanlar yumurtalarını erken kaybederek menopoza 2 sene evvel girme tehdidiyle karşı karşıya kalırlar. Menopozu ötelemek için yapılabilecek en tesirli hareket sigara içmemek veya içiliyorsa vazgeçmek olacaktır.

3 – Menopoz, kadının faize çağının sonudur ancak bayanlığı üremek ile eşdeğer yakalamamak gerekir. Bayanlar bu yarıyılı yeni bir yaşamın başlangıcı olarak görmeli ve menopozun yaşamın natürel akışındaki yeri kabul edilmelidir.

4 – Sıhhatlı, itinalı bir beslenmenin yanı gizeme egzersiz rutin hale getirilmelidir. Hekim tarafından önerilecek yarıyılsal yardımlarla beden ve ruh sıhhatini önceleyerek cümbüşlü, daha neşeli hayat yarıyılı olarak idrak edilmelidir.

5 – Menopoz sonrası cinsel hayat devam eder. İstenmeyen hamilelik evhamı ortadan kalktığı için daha serbest bir cinsel hayat sağlanır. Libido eksilebilir ancak bayanlar bunu idareyebilecek, besleyebilecek olgunluğa sahip olduğundan cinsel yaşamı hayatın bu yarıyılına göre rahatlıkla tertip edebilir.

Hamileyken korunmak lüzumlu midir

Hamileyken korunmak lüzumlu midir

Gebelikte cinsellik çiftlerin arasındaki en büyük meselelerden biridir. Çoğu zaman seksin bebek için tehlikesiz olmadığına inanan bayan partnerinden soğur ve hamilelik daha da güç hale gelebilir. Oysa gebelik bir hastalık değil, sıradan yaşantınızdan ödün vermeden geçirilmesi gereken bir süreçtir. Düşünülenin aksine bedendeki başkalaşımdan dolayı kadının cinsel tutkusunda büyük oranda çoğalış olacaktır.

Peki gebelik sürecinde partnerinizle cinsel ilişkide bulunurken korunmak lüzumlu midir

Hamilelikte rahim ağzı kanalındaki salgı sayesinde, sevişme sırasında kadının bedenine girebilecek sperm ve bakteriler durdurulur, bir bariyer misyonu gören bu salgı ile bayan yeni bir hamilelikten korunmuş olur.

Ancak yeniden de spermin içinde bulunan prostaglandin adlı maddenin rahim ağzında kasılmalara neden olabileceği için, ilişki sırasında prezarvatif ya da geri sürükleme metodu kullanılabilir.

Bayanlarda böbrek naklinde izsiz cerrahi uygulaması

Bayanlarda böbrek naklinde izsiz cerrahi uygulaması

Cerrahi tekniklerdeki ve teknolojideki büyümeler sayesinde uzuv nakli cerrahisi bayağı sarih operasyonlardan laparoskopik başka bir deyişle kapalı biçimde yapılan operasyonlara doğru ilerliyor. Doğum yapmış bayan vericilerde böbrek, vajinal yoldan çıkarılabiliyor. Bu sayede vericinin karın duvarında böbreğin çıkarılması için kesi yapılmasına lüzum kalmadığını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof.Dr. İbrahim Berber, “Vajinal yoldan böbrek çıkarımlı donör nefrektomi operasyonu sayesinde vericiler operasyon sonrası daha az sızı sürüklüyor, sızı kesici gereksinimi daha az oluyor, daha acele ayağa kalkıyor” biçiminde konuştu.

Prof.Dr. İbrahim Berber, böbrek naklinde kullandıkları “vajinal çıkarımlı donör nefrektomi” usulü ile donörün iyileşme sürecinin süratlendiğini söyledi.

22 bin birey böbrek bekliyor

Türkiye’de son yarıyıl böbrek yetmezliği sebebiyle diyaliz rehabilitasyonu gören takribî 60 bin hastalandığını belirten Prof.Dr. Berber, “Bunların 22 bini kadavradan böbrek nakli için bekleme listesindedir. Kadavra uzuv bağışının eksik olması sebebi ile ülkemizde böbrek nakillerinin çoğu canlı vericiden yapılıyor. Türkiye’de nakillerin yüzde 80’i canlı vericiden, yüzde 20’si kadavradan yapılırken; bu oran Avrupa ülkelerinde bütün tersidir” dedi.

Donörün iyileşme süreci kısalıyor

Kadavradan uzuv naklinin eksik olduğu ülkemizde canlı donörden yapılan böbrek naklinin son yarıyıl böbrek yetmezliği hastalarına umut olduğunu ifade eden Prof.Dr. Berber,

“Yakınlarının iyiliği için hiçbir rahatsızlığı yokken bıçak altına uyuyan bu bireylere uygulanan cerrahinin, minimal invaziv usullerle yapılmasına itina göstermeliyiz. Son zamanlarda gündeme gelen ve doğum yapmış bayanlarda uygulanabilen vajinal çıkarımlı donör nefrektomi bu usullerin en ehemmiyetlisi” ifadelerini kullandı.

Karın duvarında kesiğe gerek kalmıyor

“İzsiz cerrahi” olarak da adlandırılan usulün donör açısından oldukça avantajlı neticeleri bulunduğunu ifade eden Prof.Dr. Berber, “vajinal çıkarımlı donör nefrektomi” usulü ile alakalı şu bilgileri verdi:

“Geçmişte donör nefrektomi için sarih cerrahi yapılıp, bedende 20-25 cm uzunluğunda kesi yapılıyordu. Operasyon sonrası hastayı ayağa kaldırmanın güçlüğü bir yana, yara yerinde kanama, enfeksiyon ya da fıtık olabiliyordu. Ama günümüzde kapalı teknikle, büyük kesilere lüzum dinlemeden, yalnızca 5-6 cm’lik bir kesi yaparak böbrek karın dışına çıkarılabiliyor. Bu netin ebadı ise böbreğin büyüklüğüne göre değişiyor zira uzvu tam olarak ve hasar vermeden çıkartmak gerekiyor. Doğum yapmış bayanlarda, böbreği doğum yolundan çıkararak karındaki 5-6 cm’lik kesiye de lüzum kalmamaktadır. Vajinal çıkarımlı donör nefrektomide, böbrek laparoskopik olarak özgürleştirildikten sonra böbrek endobag ismi verilen torbaya yerleştirilip, damarlar ve üreter kesildikten sonra uzuv doğum yolundan dışarı çıkarılıyor. Bu ameliyatda uzvu çıkarırken karın duvarına kesi yapmak gerekmiyor. Karın bölgesine vajenden giriliyor ve böbrek çıkarılıyor.

Bu sayede vericinin karın duvarında böbreğin çıkarılması için kesi yapılmasına lüzum kalmamaktadır. Vajinal yoldan böbrek çıkarımlı donör nefrektomi operasyonu sayesinde vericiler operasyon sonrası daha az sızı sürüklemekte, sızı kesici gereksinimi daha az oluyor, daha acele ve rahat olarak ayağa kalkmakta, daha rahat hareket etmekte ve daha erken işlerine dönebilmektedirler. Karın duvarında yalnızca laparoskopik aletlerin gireceği kadar minik 1-2 cm kesilerin olması daha iyi kozmetik neticeler doğurmaktadır ve kesi yerinde fıtık, enfeksiyon gibi karmaşıklıklar daha az olmaktadır. Verici için doğum yolundan böbreğin çıkarılması standart laparoskopi ve sarih cerrahiye göre daha konforlu bir operasyondur”

Hamile kalmayı yasaklamıyor

Prof.Dr. Berber, usulün böbreğin işlevini negatif etkilemediğini vurgulayarak böbreğin vajinal yoldan çıkarılması operasyonunun cinsel yaşamı ya da kadının sonraki yarıyılda hamile kalmasını ve hamilelik sürecini etkilemediğini vurguladı. Prof.Dr. Berber, usulün takribî 100 hastada uygulandığını, akdikeni ve vericide vajinal çıkarıma bağlı bir kompilkasyon görülmediğini ifade etti.

Mükâfatlı usul

Acıbadem International Sağlık Kurumu Uzuv Nakli Merkezi’nin yaptığı uygulama, Mart 2014’te İstanbul Cerrahi Derneği tarafından tertip edilen “Cerrahide Yeni Ufuklar” kurultayında birinci oldu. Tek port donör nefrektomide böbreğin vajenden çıkarılmasına dair cerrahi sunum ile bu mükâfata layık görüldü. Uygulama aynı sene Türk Endoskopik Laparoskopik Cerrahi Derneği’nin tertip ettiği kurultayda bu defa standart laparoskopik vajinal çıkarımlı video sunumuyla ikincilik mükâfatı kazandı.

Zekâyı artırıyor

Zekâyı artırıyor

Amerika Birleşik Devletlerinin Maryland Üniversitesi’nde yapılan araştırmalarda, cinsel ilişkinin zekâyı çoğaldırdığı ortaya çıktı.

Cinsel ilişkinin ayrıca beyinin bellekten mesul hippocampus bölgesinde, nöron hücrelerinin oluşmasını yüksek oranda çoğaldırdığı söylendi.

Bilim insanları, fareler üzerinde yapılan araştırmada, cinsel ilişkiye girmeyi vazgeçen farelerin zekâsında ciddi bir düşüş gözlemlediklerini de belirttiler.

Araştırma mevzusunda söylemede bulunan tahlilciler, “Yeni nöronlarını yaradılışlarını keşfetmemizin ardından uzun zaman cinsel faaliyet göstermeyen farelerde, deney sırasında kazanılan zekasal gelişimin düştüğünü gözlemledik” diye belirttiler.

Zekasal faaliyetleri artırdığı görüldü

Güney Kore’de bulunan Konkuk Üniversitesi’ndeki araştırmalarda da, cinsel ilişkinin zekasal faaliyetleri çoğaldırdığı ve beyinde stres suratından yaşanan hasar verici faaliyetleri yasakladığı ortaya çıktı.

Araştırmalarda ayrıca, cinsel ilişkilerinde etkin olan yaşlı çiftlerin, bunama rahatsızlığına tutulma oranlarının çok düşük olduğu da vurgulandı. Bilim insanları evvelki araştırmalarında cinsel ilişkinin, stresi düşürdüğü ve kalori yakımında tesirli olduğu neticeye vardıklarına söylediler.

5 adımda libidonuzu çoğaldırın

5 adımda libidonuzu çoğaldırın

Testosteron hormonu ilk olarak libidodan mesuldür. Değişik misyonları ise metabolizmamızı, ruh halimizi, enerjimizi hakimiyet etmektir. Testosteron ölçüsünün eksilmesi hem erkek hem de bayanlarda libidonun eksilmesine neden olur. Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa, libido ve testesteron seviyesinin optimal seviyeye erişmesi için neler yapılması gerektiği hakkında şu bilgileri verdi:

Ağırlık antremanı yapın

Egzersiz sırasında ağırlık idmanı yapınız. Yağ yakmanın özgüveni çoğaldırmak için şahane bir yol olduğu öğrenilmektedir. Aynı zamanda yapılan çalışmalar egzersiz yapan fertlerin bedenleriyle daha basit temas kurabildiklerini göstermiştir.

Kereviz ve çikolata yiyin

Bazı gıdaların testesteron üzerine dolaysız tesiri bulunmaktadır. Kereviz ve çikolata hem erkek hem de bayanda cinsel isteği çoğaldırıcı tesir yaratmaktadır. İstiridye de testosteronu çoğaldırıcı özelliğe sahip olup sadece erkeklerde tesirlidir. Kabak çekirdeği çok ölçüde çinko kapsar, çinko da testosteron ölçüsünün çoğalmasını sağlar.

Stresi netlikle eksiltin

Stres ile baş etme usulleri ile alakalı profesyonel dayanak alabilirsiniz.

Kumpaslı yatın

Niteliksiz-kumpassız uyku alışkanlıkları ve gece yaşamı hormonal balansın bozulmasına yol açmaktadır. Az yattığınızda, hormonlar balanssızlaşır ve zaman içinde cinsel isteğinizi kaybedebilirsiniz. İçki özellikle bayanların libidosunu ehemmiyetli oranda eksiltmektedir.

Kimyon ve tarçın

Bazı meşrubatların da afrodizyak tesiri olduğu öğrenilmektedir. Misalin elma suyunu kimyon ve tarçın ilave ederek içebilirsiniz. Kahve, en iyi libido kuvvetlendirici olabilir. Hindistan’da karanfil, asırlardır erkek cinsel işlev bozukluğunu rehabilitasyon etmek için kullanılmaktadır. Karanfil şarabı seçim edebilirsiniz.

Testosteron nedir

Hormonların yalnızca faize işlevlerimizden mesul değildir. Faize de bile olmak üzere ruh halimizden, uykumuza; iştahın eksilmesinden iştahın çoğalmasına ve elbette libidomuza kadar her şeyi tertip ederler. Aynı anda bir hayli işlev yerine getirmek üzere bedenimizde 200’den fazla hormon salgılanmaktadır. Bunlardan biri de Testosteron hormonudur. Testosteron hormonu ilk olarak libidodan mesuldür. Değişik misyonları ise metabolizmamızı, ruh halimizi, enerjimizi hakimiyet etmektir. Testosteron ölçüsünün eksilmesi hem erkek hem de bayanlarda libidonun eksilmesine, kalıcı kilo almaya, bitkinliğe, anksiyete ve bunalıma, sindirim meselelerine, süratli ihtiyarlamaya neden olur. Ayrıca genel hastalık riskini çoğaldırır.

Libido nedir

Düşük libido, cinsel etkinliğe karşı eksilmiş alaka demektir. Zaman zaman cinsel ilişkiye olan alakanın kaybolması yaygındır zira libido seviyeleri hayat boyu değişir. Uzun bir vakit için düşük libido evham yaratabilir. Düşük libido bazen altta uyuyan sıhhat problemlerinin de bir göstergesi olabilir.

Libidonun düşmesinin sebebi

Testosteron seviyesinin düşük olması düşük libidonun başta gelen sebebidir. Testosteron seviyesi; desilitre başına 300 ila 350 nanogramın altına düştüğünde, düşük testosteron veya düşük T olarak kabul edilir ng / dL. Testosteron seviyesi düştüğünde, seks tutkunuz da eksilir.

İlaçlar: Eksilen testosteron, ihtiyarlamanın banal bir parçasıdır. Fakat testosteronda ciddi bir düşüş libidoda eksilmeye yol açabilir. Bununla beraber bazı ilaçlar, testosteron seviyelerini düşürür, bu da düşük libidoya yol açabilir. Misalin, ACE inhibitörleri ve beta blokerler gibi tansiyon ilaçları boşalmayı ve ereksiyonları önleyebilir.

Tedirgin bacak belirtiyi RSL: Bacaklarınızı hareket ettirmek için hakimiyet edilemeyen güdüdür. Bir çalışmada, RLS’li erkeklerin, RLS’si olmayanlara göre erektil disfonksiyon bir erkeğin ereksiyona sahip olmadığı vaziyettir geliştirme tehlikeyi daha yüksek bulunmuştur.

Bunalım: Bireyin tüm yaşamını tesirler. Bunalımı olan bireyler, bir zamanlar zevkli buldukları etkinliklere karşı dikkatsizlik yaşarlar. Buna seks de dahildir. Ayrıca kullanılan antidepresan ilaçlarının libidoyu eksiltici tesiri bulunmaktadır.

Stres: Hormon seviyelerini bozar, atardamarları daraltır. Bu daralma kan akışını kısıtlar ve potansiyel olarak erektil disfonksiyona neden olur. The Journal of Nervous and Mental Disease’de yapılan bir çalışmada, psikolojik bulgulardan ve ilişki niteliğinden ayrı olarak stresin cinsel meselelere doğrudan tesiri olduğu düşüncesi desteklenmiştir.

Uyku apnesi: Muayenehane Endokrinoloji ve Metabolizma Dergisi’nde JCEM yapılan bir çalışmada obstrüktif uyku apnesine OSA sahip erkeklerin testosteron seviyelerinin daha düşük olduğu bulunmuştur. Analistler şiddetli uyku apnesi olan erkeklerin takribî yarısının gece süresince çok düşük testosteron seviyelerine sahip olduklarını bulmuşlardır. Dolayısıyla uyku problemleri ile testosteron arasında ciddi bir irtibat bulunmaktadır.

Kalp krizinden sonra cinsel yaşamın ehemmiyeti

12 Aralık 2019 Cinsel Sağlık

0 Yorumlar

Kalp krizinden sonra cinsel yaşamın ehemmiyeti

Kalp krizi deyince usumuza ilk olarak göğüs sızısı kazanç. Ama bir hayli insan özellikle şeker hastaları ve bayanlar göğüs sızısı olmadan da kriz geçirebilirler. Kiminde bitkinlik, mide bulantısı gibi şikâyetler olur, kalp krizinden kuşku edilmezse sıçranabilir. Kiminde ise hiçbir şikayet olmaz. ‘Suskun infarktüs’ sınan bu gidişat sızılısı kadar risklidir. Medical Park Fatih Sağlık Kurumu Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Atila Bitigen, kalp krizi ve sonrasında yapılacaklarla alakalı merak edilenleri anlattı.

Bu bulguları dikkate alın

– Damarlardaki kolesterol plaklarının çatlaması ile kan pıhtısı oluşarak kalbi besleyen damarların tıkanması kalp krizine yol açar. Bu hayati gidişatın nerede başımıza geleceği bilinmeyen, konutta işte yatakta veya çalışırken olabilir. Kalp krizinin en fazla görülen bulgularını şöyle sıralayabiliriz:

– Göğüste bir sızı ya da rahatsızlık,

– Soluk alamama, boğulma hissi,

– Panik ve vefat fobisinin eşlik ettiği soğuk terleme,

– Mide sızısı, hazımsızlık biçiminde bulgu verebilir ya da göğüs sızısına eşlik eden bulantı eşlik edebilir,

– Ani bitkinlik hissi, daha çok yaşlı hastalarda şuur kaybı görülebilir.

Yediklerine dikkat edin

Kalp krizi, felç ve bacak damar tıkanıklığının en ehemmiyetli nedeni ‘ateroskleroz’ başka bir deyişle millet arasında öğrenilen ismiyle damar sertliğidir. Hastalığa neden olan bazı nedenler değiştirilebilir ve değiştirilemez olarak ikiye parçalar. Yaş, cinsiyet ve aile hikâyesi gibi genetik servet değiştirilemez. Ancak sıhhatli hayat stili gibi tedbirlerle felç ve kalp krizi tehlikeyi yüzde 80 oranında eksiltilebilir. Kolesterol, damar sertliğinin en ehemmiyetli nedenidir. Kolesterol yüksekliğine, tansiyon, şeker ve sigara kullanımı da olunca tehlike çok daha yükseklir. Tuzdan fukara liften zengin, balık ve zeytinyağının esas olduğu Akdeniz tipi beslenme en fazla önerilen perhizdir. Kilo hakimiyeti, egzersiz veya ilaçla kolesterol seviyesinin düşürülmesi hayati ehemmiyet taşır. Ülkemizde genç yaşta kalp krizi geçirme tehlikesinin Avrupa’dan yüksek olmasının nedeni, sigara veya nargile gibi tütün mahsullerinin kullanılmasıdır.

Kesinlikle hekiminize müracaat etin

Hastaların çoğu, krizi atlattıktan sonra ‘Nasıl beslenmeliyim?’ ve ‘Cinsel yaşamıma nasıl devam edebilirim?’ suallerini yöneltiyor. Ağır kalp krizi geçirmiş, efor kapasitesi kısıtlı, yatakta yatarken dahi soluk darlığı sürükleyen hastalara cinsel etkinlik önermiyoruz. Hasta hafif bir kalp krizi geçirmiş ve efor kapasitesi iyiyse, stent takıldıktan 7 gün sonra cinsel ilişkiye izin veriyoruz. Fakat gece yaşamı, çapkınlık gibi kalbi fazla zorlayan coşkuları ise netlikle menediyoruz. Cinsel performans çoğaldırıcı ilaçları da ilk 6 ay kullandırmıyoruz. Hastalarımız için mahrem olan bu mevzuları hekimleriyle sarih konuşmasını ve ihtarlarına kulak vermesini öneriyoruz.

Haftada iki kez balık yiyin

Yanlış beslenme alışkanlıkları, kalp ve damar hastalıklarının en ehemmiyetli tetikleyicilerinden biridir. Bu sebeple hayat stilinize itina göstermeniz gerekir:

Yediğiniz tüm gıdaların yağ ölçüsünü dikkate alın,

Yemeklerinizi zeytinyağı ile pişirin,

Süt ve süt mahsullerinin az yağlı veya yağsız olanlarını seçim edin,

Beslenmenizde haftada en az 2 kez balık harcayın

Kırmızı eti az harcayıp salam, sosis, jambon, sucuk gibi tuz ve katkı madde oranı yüksek besinlerden kaçının,

Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve harcayın,

Bütün hububatları ve mahsullerini seçim edin, Kahvaltılık hububat mahsulleri, kepekli, yulaflı ekmekleri, bulgur, makarna, pirinç gibi nişastalı gıdalar vb.

Kuruyemişten zengin beslenin,

Şekerden kaçının, tuzu eksiltin,

Sigaradan netlikle uzak durun,

Stres kalp sürati ve tansiyonu artırıyor. Bu sebeple münakaşa veya münazaraya girmeyin.

Kalp krizi atlattıktan sonra tempolu bir saatlik yürüyüş, koşu, kros, yüzme, kürek sürükleme gibi hareketli sporları yapabilirsiniz. Ancak halter, gülle, beden geliştirme ve ağırlık kaldırma gibi sporlar kalp açısından verimli değildir.

maltepe escort ataşehir escort kartal escort tuzla escort gebze escort ümraniye escort pendik escort kurtköy escort bostancı escort kartal escort kadıköy escort anadolu yakası escort ümraniye escort çekmeköy escort göztepe escort