Gözlük için aksesuar deyip geçmeyin

Gözlük için aksesuar deyip geçmeyin

Gözlük tercihi hem göz sıhhati hem de estetik endişelerin giderilmesi açısından çok ehemmiyetli. Doğru seçilmeyen gözlük, şahsın gözlüğe uyarlamasını güçleştirirken, rehabilitasyon emelli uygulamalarda hastalık derecesini artırabiliyor. Gözlük, uzman doktor tarafından reçete edilmeli ve yeniden uzman bir optisyen tarafından uygulanmalı.

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri İş Yüksek Mektebi Optisyenlik Programı Öğretim Azası Yrd. Doç. Dr. İbrahim Şahbaz, gözlük tercihinde dikkat edilmesi gerekenler mevzusunda şu ihtarlarda bulundu:

– Gözlük tercihi yapılırken gözlüğün kullanıcının surat biçimine geçimi dikkate alınmalı. Pupila mesafesi iki göz arasındaki mesafe veya şakak genişliği veya göz çukuru gibi standartlara dikkat edilirse kullanıcının rahat bir tercih yapması, dolayısıyla sırça numaralarına daha basit adapte olması sağlanabilir.

– Çerçeve tercihinde mevcut reçete bedellerinin uygulanabilir formlarına yönelmek, kullanıcının hem estetik hem de görme performansını üst seviyeye taşıyacak bir neticeye götürür bizi.

– Kullanıcının yaşı, stili, fertsel kimliği dikkate alınarak yapılacak bir gözlük tercihinde şahsın görme gereksinimi giderilirken aynı zamanda bir bitirici aksesuar haline dönüştürülen gözlüğün günlük hayattaki yeri daha neşeli ve kalıcı hale getirilebilir.

Saç ve deri rengiyle geçimli olmalı

– Çerçeve tercihinde renkler şahsın saç ve deriyi ile geçim gösterecek biçimde tanımlanırsa özellikle ilk kullanıcılar için bu geçim şahsın tek gözlük sahibi olacaksa eğer; gözlüğün, her gün aynı elbiseyi giymek gibi bir sıkıcı gidişat oluşturmasını yasaklayabilir.

– Kullanıcının öğrenilen bir alerjik gidişatı var ise kesinlikle tespiti doğru yapılıp alerji yapmayan materyallerden üretilmiş çerçevelere yönlendirilmelidir.

– Sağlıklı bir gözlük kullanıcısının uzun vadeli memnuniyeti için uygulama ve kullanıma dair tüm ayrıntılar mevzusunda bilgi sahibi olması en natürel hakkıdır. Özellikle spesifik bedelleri olan reçetelerde multifocal, prizmatik veya yüksek numaralı sırçalar gibi kullanıcı yeterince bilgilendirilmelidir.

– Özellikle multifocal dediğimiz birden fazla odaklı sırçalarda kullanıcının işi ya da faal kullanım alanları dikkate alınarak yapılacak tercihler kullanıcının memnuniyetini artırır doğrultuda olacaktır.

Gözlük, bir surat kıyafetidir

– Gözlüğün tıpkı bir surat kıyafeti olduğunu unutmadan, yapım niteliği iyi tanımlanmış markalardan seçilmesi sonrasında yaşanacak servis vs. gibi arzlarda meselesizliğe daha da yanaştıracaktır kullanıcıyı.

– Uzman bir doktor tarafından tanımlanmış olan gözlük reçetesinin yeniden uzman bir optisyen tarafından uygulanması tercihlerin ticari endişelerden uzaklaştırıp tamamen sıhhatli bir kullanıma yönlendirecektir.

Uzman optisyenlere müracaat etin

– Özellikle rehabilitasyon emelli yapılan uygulamalarda göz üşengeçliği, şaşılık, az görme gibi… kesinlikle iyi bir optisyen hekim ve hasta bağlantıyı kullanıcının yararına olacaktır.

– Doğru olmayan ya da noksan olan gözlük tercihlerinin kullanıcıyı mutsuz edeceği gibi aynı zamanda doktorun rehabilitasyonunu da bitirdiremeyeceğinden, kesinlikle eminliği patent edilmiş optik sektöründeki uzman optisyenlerden hizmet almak öncelikli seçimimiz olmalıdır.

Miyopun ilerlememesi için gözlük kullanın

Miyopun ilerlememesi için gözlük kullanın

Gözlüğün kullanılmadığı vaziyetlerde, oluşan göz üşengeçliği bir hayli meseleyi de birliktesi getiriyor. Göz Hekimi Ayşegül Demir Penbe, kumpaslı gözlük kullanımının altını çizdi.

Göz Hekimi Ayşegül Demir Penbe, “Miyop vaziyetinde gözlük kullanımının kumpaslı olduğu hastalarda ilerlemenin daha az olduğu yapılan çalışmalar neticeyi gösterilmiştir. Gözlük takılmasındaki hakikat emel, bireyin bütün görme seviyesine erişmesi içindir” dedi.

İşte kumpaslı gözlük kullanımı hakkında öğrenmeniz gerekenler İZLE:

Continue reading …

Lazer ile gözlükler ve lensler tarih oluyor

Lazer ile gözlükler ve lensler tarih oluyor

Gözlerinde kırma meseleleri olan, gözlüksüz ve kontak lenssiz bir hayatın hayalini kuranlar için lazer operasyonları, hayat niteliklerini ciddi miktarda çoğaldıracak cerrahi müdahalelerdir. Gözlük ve lenslerin bakımlarının yanı gizeme, neden oldukları nedeniyle de her sene on binlerce hasta lazer operasyonunu seçim ediyor. Dünyagöz Etiler’den Op. Dr. Efekan Coşkunseven, refraktif cerrahi ile alakalı ehemmiyetli bilgiler paylaşıyor.

Lazerde son teknoloji

Günümüzde kullanılan lazer teknolojileri hakkında ayrıntılı bilgiler paylaşan Op. Dr. Coşkunseven, “Günümüzde üç jenrasyon Lazer usulü bulunmakta. Birincisi yüzeysel usul olan Notouch-PRK –LASEK- Epilasik; ince kornealarda seçim ettiğimiz ve şahsa özel Wavefront teknolojisiyle uyguladığımız çok galibiyetli bir usul. Usulin en büyük dezavantajı ne yazık ki operasyon sonrası yaşanan sızılar. Ancak 3 gün sonra hasta müthişe yakın bir görüş ile basmakalıp yaşantısına dönebiliyor.

İkinci nesil olan Lasik, korneadan ince bir flep kaldırılarak yapılan bir usul. Bu usulün başına gelen ‘i’ harfi ‘intelligent’ başka bir deyişle uslu anlamına geliyor. I-lasik femtosaniye lazer ile kaldırılan flepin altına, şahsa özel başka bir deyişle WaveFront teknolojisi ile müdahale yapılıyor. Son 20 seneye damgasını vuran bu usul, Wavefront teknolojisi sayesinde şahısların %90’ında gözlükten daha iyi bir görme elde etmelerini sağlıyor.

Üçüncü nesil ise hiç flep kaldırmadan çok özel bir fentosaniye lazer usulü ile yapılan, korneadaki lentikül dediğimiz ince dokunun çıkarılarak gözün kırma hatalarının düzelmesini sağlayan SMİLE usulü. Hiç flep oluşturmaması, asapları kesmemesi ve bu surattan kuruluk tehlikesinin daha az olması başlıca avantajları. Biz Dünya Göz Sağlık Kurumu olarak bu üç nesil lazer usulünü de bünyemizde bulunduruyoruz” şekline söyledi.

Cerrahi evveli tetkik ehemmiyetli

Lazer harekâtlarında en ehemmiyetli noktanın, cerrahi müdahale evvelinde yapılacak olan tetkik olduğunu belirten Op. Dr. Coşkunseven, “İşlemden en fazla dün, göz yapısının ve vaziyetinin işleme uygun olup olmadığının anlaşılması için yapılacak tetkik çok büyük ehemmiyet taşıyor. Zira lazer harekâtı, her göze uygulanamayabiliyor ve sağlık kurumumuzun bilgilerine göre, lazer operasyonu olmak isteyen şahısların yalnızca %50’sinin gözleri rehabilitasyona uygun bulunuyor. Harekâtın yapılacağı hastalarda aranan özellikler; 18 yaş üzerinde olunması, göz derecelerinin harekât evvelindeki 1 senelik süreçte 0,50 diyoptriden fazla değişmemiş olması, -10 diyoptriye kadar miyop, -6’ya kadar astigmat ve +4 diyoptriye kadar hipermetrop bulunması, kornea doku kalınlığının yeterli olması, diyabet, romatizma eşi sistematik hastalıkların bulunmaması, gözlerde başka rastgele bir hastalık olmaması ve göz yapısının tetkik neticesinde lazer harekâtına uygun bulunması biçiminde sıralanabilir. Yapılacak tetkik sayesinde, yanlış müdahalelerin önüne geçmek olası” dedi.

Sızısız bir rehabilitasyon

Lazer harekâtları ile alakalı yanlış öğrenilen noktalara dikkat sürükleyen Op. Dr. Coşkunseven, “Lazer ile alakalı ulus arasındaki yanlış bilgiler arasında en ehemmiyetlisi, harekâtın sızılı ve kanamalı bir müdahale olduğudur. Bu bilgi tamamen yanlış. Zira hiçbir biçimde rastgele bir kanama olmamasının ötesinde, lazer harekâtları sızısızdır ve iyileşme süreçleri de oldukça süratlidir. Müdahale, gözün damarsız bir dokusu olan korneaya yapılır ve damla anestezisi kullanılarak hiçbir sızı veya sancı sezilmez. Ayrıca bu rehabilitasyonun ardından hastalar, ilerleyen yarıyıllarda katarakt gibi değişik göz hastalıklarının rehabilitasyonlarını da gönül rahatlığı ile hakikatleştirebilirler. Hastaların, operasyon olacakları sağlık kurumularda; teknolojik ve hijyenik altyapı, doktor kadrosunun tecrübeyi, tüm tıbbi malzemelerin yalnızca kendileri için kullanıldığından emin olmaları ve bu sağlık kurumunun gözün her dalında hizmet vermesi, dikkat etmeleri gereken hususlar” biçiminde uyardı.

Rehabilitasyon sonrasında dikkat edilmesi gerekenler

Uygulanacak olan rehabilitasyon sonrasında, hastaların dikkat etmeleri gereken mevzularda ihtarlarda bulunan Op. Dr. Coşkunseven, “Lazer rehabilitasyonlarının ardından hastalar, genellikle ertesi gün işe gidebilirler. İlk birkaç saatlik süreçte, hafif bir batma hissi ve sulanma yaşanması sıradandır. İlaçların, hekimin öneri ettiği biçimde kumpaslı bir biçimde kullanılmasını ve güneş ışınlarına karşı ilk günlerde güneş gözlüğü takılmasını öneri ediyoruz. Ayrıca ilk 24 saatlik süreçte, hastaların banyo yapmaması ve rehabilitasyon edilen gözle oynamaması da enfeksiyon tehlikesini eksiltecektir. Ayrıca emin aralıklarla yapılacak hekim hakimiyetlerine gitmekte de büyük fayda var” ifadelerini kullandı.

Gözlük mü lens mi

Gözlük mü lens mi

Görme bozukluğu olan bireylerin usunda hep aynı sual işareti vardır: Gözlük mü kullanmalıyım, yoksa kontakt lens mi? Her ikisinin de kendi içinde avantaj ve dezavantajlarının bulunduğunu söyleyen Acıbadem Ankara Sağlık Kurumu Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. U. Emrah Altıparmak, “Bu sebeple pek çok birey bazı gidişatlarda lensi, bazı vaziyetlerde de gözlüğü kullanarak her ikisinin de avantajlarından faydalanabiliyor” diyor. Gözlük veya lens kullanımını karşılaştırdığımızda ortaya çıkan neticeleri Prof. Dr. Emrah Altıparmak anlattı.

Gözlük kullanımı basit ve tehlikesiz

Gözlüklerin öğrenilen takribî 900 senelik geçmişine rağmen kontakt lenslerin ortaya çıkışı 1890’lı senelere denk geliyor. Ancak kontakt lenslerin buluş edilmesi ve lazer cerrahinin yaygınlaşmasına karşın gözlüğün hali hazırda yaygın bir görme taşıtı olduğuna dikkat sürükleyen Prof. Dr. Emrah Altıparmak, gözlüğün avantajlarını madde madde şöyle anlatıyor:

– Kullanımı ve alışmasının basit olması,

– Göz sıhhati ve güvenliği açısından ehemmiyetli bir tehlike oluşturmaması,

– Çocuklarda güvenle kullanılabilmesi, bazı göz kaymalarında rehabilitasyon

– İmalinin ucuz, bakımının basit olması,

– Kozmetik emellerle de kullanılabilmesi,

– Hemen her görme hatayı için üretilebilmesi,

– Atletik emelli kullanım için üretilebilmesi sayesinde su sporları dahil pek çok alanda kullanılabilmesi,

– Sahip olduğu filtreler sayesinde görüntü niteliğini iyileştirerek günlük yaşamı basitleştirmesi.

Lenslerin görme açısı geniş ve daha estetik

Kontakt lenslerin, alışması azıcık daha zaman alan ve motivasyon gerektiren bir gereç olduğunu belirten Prof. Dr. Altıparmak, “Kullanımı mevzusunda hijyene özellikle dikkat etmek gerekir. Bunun karşılığında da hem gözlüksüz olmanın getirdiği kozmetik avantaj, hem de daha geniş bir görme açısı sunar” diyor. Prof. Dr. Altıparmak, kontakt lenslerin artı ve eksilerini ise şöyle değerlendiriyor:

Avantajları

– Estetik emellerle gözlük kullanmak istemeyen şahıslar için daha uygun olması,

– Görme açısının geniş olması,

– Buğulanmadıkları için yağmurlu-karlı havalarda ve spor etkinliklerinde daha iyi görüş sağlaması,

– Numara meseleyi olmadığı için istenen stilde güneş gözlüğü ile kullanılabilmesi, numaralı güneş gözlüğüne lüzum dinlenmez.

– Son senelerde geliştirilen astigmat düzenleyici torik ve orta yaşta görülen yakın problemini presbiyopi düzenleyen lenslerin multifokal ortaya çıkması ile daha çok hastaya hitap etmesi,

– Yumuşak lenslerin kullanıma girmesi ile beraber maliyetlerinin düşmesi,

– Günlük kullan-at lenslerin ortaya çıkması ile aynı lenslerin uzun vakit kullanımı sonrası ortaya çıkan mikrop kapma, görmede flulaşma gibi meselelerin eksilmesi,

– Kornea sivrileşmesi olarak öğrenilen ‘keratokonus’ gibi bazı hastalıklarda sert lens veya hibrid yarısı sert- yarısı yumuşak lens kullanımının gözlüğe göre çok daha iyi görüş sağlaması.

– Renkli lensler ile kozmetik olarak başkalaşım sağlaması.

Dezavantajları

– Alışma süresi külfetli olması, takıp çıkarma mevzusunda yetkin oluncaya kadar emin bir vakit gerektirmesi,

– Bakım ve kullanımının itina ve hijyen kaidelerine geçim gerektirmesi; çok kolay olan bu kaidelere uyulmadığı takdirde göz ve özellikle de korneanın mikrop kapması ihtimalinin bulunması, mikrop kapma neticesinde ciddi problemler ve görme kayıpları tehlikesinin bulunması,

– Alerjik yapıda olan bireylerde göz alerjisini tetiklemesi,

– Göz kuruluğuna neden olabilmesi,

– Aylık veya 2 haftalık lens kullanan bireylerin yanlarında devamlı lens solüsyonu ve kabı taşımak vaziyetinde olması.

Göz kaymalarını doğru gözlükle düzenlemek olası

Göz kaymalarını doğru gözlükle düzenlemek olası

Her yaşta rehabilitasyonu olası olan şaşılığın büyük çoğunluğu 2 – 3 yaş aralığında ortaya çıkıyor. Uygun gözlük kullanımı, gözün çalıştırılması veya ameliyat gibi usullerden biriyle rehabilitasyon edilmeyen şaşılık ise görme üşengeçliğine yol açıyor. Erken teşhis ve rehabilitasyon ile şaşılıkta galibiyetli neticeler sağlanabiliyor. Dünyagöz Ankara’dan Doç. Dr. Doğan Ceyhan, şaşılık hakkında ehemmiyetli bilgiler paylaştı.

göz kayması

Göz kayması nedir

Göz kaymaları şaşılık, iki gözün aynı noktaya bakmaması gidişatıdır. Şaşılık problemi bebeklikten yetişkin yaşlara kadar geniş bir yaş grubunda görülebilir. Bu problemin oluşturduğu iki esas mesele bulunur. Bu meselelerden ilki, özellikle mektep çağından itibaren dış görünümle alakalı mesele yaşanmasıdır. İkinci ehemmiyetli mesele ise kayan gözde üşengeçlik başka bir deyişle görme kaybı oluşmasıdır.

Göz kaymaları, her iki gözün beraber çalışma becerisinin cılız olması sebebiyle oluşur. Bu cılızlık bazen bir gözün iyi görmemesi neticeyi ortaya çıkar. Bunun yanında gözleri beraber hareket ettiren beyin merkezlerinin tesiri olduğu da düşünülmektedir. Göz adaleleri ve etrafındaki yapıların anormal yapısı da göz kayması oluşturabilen bir etmendir.

Göz kaymalarının bir grubu ilk bir yaş içinde ortaya çıkar. Bu kaymalar büyük çoğunlukla içe doğru kaymalardır ve rehabilitasyonunda öncelikle botoks uygulaması gitgide daha çok kabul gören bir usul olarak kabul edilmektedir. Botoks uygulaması faydalı olmazsa, operasyonun en geç 1,5-2 yaşına kadar yapılması zorunludur. Bebeklik çağında ortaya çıkan göz kaymalarında çoğunlukla bir ameliyat ile kabul edilebilir derecede düzenleme sağlanır. Fakat bir kısmında birden fazla ameliyat gerekebilir.

göz kayması teşhisi

Erken teşhis ve rehabilitasyon ehemmiyetli

Göz kaymaları arasında en sık görülen grup 2-3 yaş arasında başlayan göz kaymalarıdır. Bu gruptaki göz kaymalarının çoğu içe doğru kaymalardır ve en öncelikli rehabilitasyonu gözlük kullanımıdır. Doğru gözlüğün verilmesi için kesinlikle damlalı tetkik yapılması gerekmektedir. Doğru verilen ve aralıksız kullanılan bir gözlük ile bu yaş grubundaki göz kaymaları büyük oranda düzelir. Ayrıca yaş ilerledikçe gözlük numarası eksilerek, gözlüksüz hayat da olası olmaktadır. Gözlük faydalı olmazsa, bu hastalarda ameliyat gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Şaşılık operasyonlarının en faydalı neticeler verdiği grup bu yaş grubundaki hastalardır.

Üçüncü ehemmiyetli göz kayması yaşanan grubu yetişkin yaştaki hastalar oluşturmaktadır. Yetişkin yaşta görülen göz kaymaları, genellikle bir gözün iyi görmemesi neticeyi oluşur. Bu kaymalar çoğunlukla dışa doğru kaymalardır. Bu gruptaki göz kaymalarının rehabilitasyonu cerrahi operasyon gerektirir. Ameliyat olan hastaların ehemmiyetli bir kısmında kayma besbelli derecede kaybolmaktadır.

Göz kaymaları öncelikle gözlük ve bir gözün kapatılması ile rehabilitasyon edilmeye çalışılmaktadır. Kaymaların ehemmiyetli bir kısmı bu iki kolay usul ile düzelmektedir. Bu usuller ile düzelmeyen göz kaymaları da zaman kaybetmeden ameliyat edilmelidir. Ameliyat kayma ile alakalı tüm meseleleri ortadan kaldırmasa da; kaymada ehemmiyetli derecede düzenleme oluşturmaktadır. Böylece göz kaymasının dış görünüm üzerindeki negatif tesiri düzelmektedir.

Özetle göz kaymalarının ehemmiyetli bir kısmı gözlük ile düzenlenebilmektedir. Kapama rehabilitasyonu ile göz cılızlığı eksiltilerek kayma düzenlenmeye çalışılmaktadır. Doğru verilen bir gözlük ve uygun kapama rehabilitasyonu ile göz kaymalarının ehemmiyetli bir kısmı hakimiyet altına alınmaktadır. Hakimiyet altına alınamayan göz kaymaları da fazla zaman geçirmeden ameliyat edilmelidir. Ancak hangi yaş gurubunda olursa olsun, göz hastalıklarının rehabilitasyonunda zafer sağlanabilmesi için erken teşhis ve rehabilitasyon oldukça ehemmiyetli bir mevzudur. Şaşılık fiziken fark edilebilir bir problem olsa da, öbür göz hastalıklarına karşı korunmak ve, şayet şahıs tarafından anlaşılmayan bir hastalık var ise, erken teşhiste bulunabilmesi için senede bir kere göz tetkiki yaptırılması sıçranmamalıdır.

Güneş gözlüğü tercihinde püf noktalar

Güneş gözlüğü tercihinde püf noktalar

Yaz ve kış aylarında gözlerimizi güneşten gelen UV ışınlarından gözetmenin en uygun ve tesirli yolu güneş gözlüğü kullanmak. Bu anlamda güneş gözlüğü aksesuar olmaktan çok, göz sıhhati için gerekli bir gözetici vasıta ve sıhhat malzemesi kabul edilmelidir. Güneş gözlüğü alırken dikkat edilmesi gereken püf noktaları sizin için sıraladık.

Surata bütün oturması koşul

Güneş gözlüğü tercihinde tabi ki estetik duruş yanında surat biçimine göre yapılması ehemmiyetlidir. Tercihinde surata iyi oturması, surat anatomisine uygunluğu belki de en duyarlı etkenler arasındadır. Özellikle kulaklara, buruna baskı yapmayan,ve muhtemel olduğunca daha fazla alanı örten güneş gözlükleri seçilmelidir. Üstten, yanlardan, alt alanlardan yansıyan ışınların geçişini yasaklayan büyüklükte gözlükler seçim edilmemelidir.

Nitelik evrakına dikkat

Gözlüklerin muhakkak bir standardı ve nitelik dokümanı olması gerekir. Gözlük sırçasının yüzde 99 ve üzerinde ultraviyole gözetmesi olduğuna veya 400 mm altındaki ışınların filtre ettiğine dair bilginin varlığı denetlenmelidir.

Doğru mahsulü nasıl anlarsınız

Pahalı gözlük her zaman iyi ve doğru gözlük demek değildir. Ayrıca güneş gözlüklerinin lensleri de optik olarak nitelikli ve çiziksiz olmalıdır.

Göz hastalıklarında doğru öğrenilen yanlışlar

Göz hastalıklarında doğru öğrenilen yanlışlar

Göz sıhhati ve hastalıkları mevzusunda doğru olduğuna inanılan pek çok yanlış bilgi ulus arasında dilden dile geziyor. Doğru öğrenilen yanlışlar zaman zaman hastalıkların erken teşhis edilmesini yasaklıyor, rehabilitasyonların galibiyetini de negatif etkileyebiliyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Yard. Doç. Dr. Başak Bostancı, göz hastalıklarında en yaygın olan yanlış bilgileri sıraladı, doğrusuna söyledi. Bostancı, kumpaslı göz tetkiki ile hastalıkların erken teşhis edildiğine, rastgele bir rahatsızlık vaziyetinde ise tanıdığa danışmak yerine en kısa zamanda hekime müracaat etilmesi gerektiğine dikkat çekti.

İşte göz hastalıklarında doğru öğrenilen yanlışlar…

Yanlış: Bebeklerin ancak çocuk hekimleri tarafından zorunlu görülür ise göz tetkiki olmaları gerekir.

Doğru: Bebekler doğumdan hemen sonra ve bir yaşında iken göz hekimi tarafından tetkik edilmeli ve bebeklik çağında görülebilecek göz hastalıklarının, kayma veya kırma yanılgılarının olup olmadığı değerlendirilmelidir.

Yanlış: Gözde yanma, kaşıntı, kuruluk gibi şikayetler olması vaziyetinde, yapay göz yaşı preparatları satın alınarak kullanılabilir. Göz hekimine müracaat etmeye gerek yoktur.

Doğru: Her ne kadar göz kuruluğu cemiyette sık görülen bir vaziyet olsa da, gözlerde yanma, batma, kaşıntı ile izleyebilecek pek çok değişik göz hastalığı bulunmaktadır. Alerjik konjonktivitlerden kornea irinlerine kadar değişebilen bu pek çok değişik gidişatın tanı ve rehabilitasyonu ancak göz hastalıkları doktorunca yapılacak tetkik ile olasıdır. Yapay gözyaşı kullanarak gözdeki bu rahatsızlıkların geçmesini beklemek, rehabilitasyona başlamayı geciktirebilir ve bu hastalıklar daha sonra rehabilitasyon edilde dahi doku bozukluğu kala öğrenir.

Yanlış: Katarakt yaşlıların hastalığıdır.

Doğru: Yeni doğan bebeklerden ileri yaşlara kadar her yarıyılda görülebilecek bir vaziyet olan katarakt, gözümüzün içinde yer alan natürel merceğimizin şeffaflığını yitirmesine verilen isimdir. Bebeklerde anne karnında geçirilen enfeksiyonlar, genetik veya metabolik hastalıklar bu gidişata neden olabilirken; yetişkinlikte bazı ilaçların kullanılması, travmalar, sistemik hastalıklar ve ışın maruziyeti gibi gidişatlar ileri yaşlardan evvel kataraktın oluşmasına neden olabilir. Kataraktın tanı, takip ve rehabilitasyonunun mevzunun uzmanı bir göz doktorunca yapılması gerekmektedir.

Yanlış: Gözlük takmak gözü üşengeçleştirir!

Doğru: Özellikle çocukluk çağında doğru tetkik ile verilmiş gözlüklerin kullanımı ambliopi ismini verdiğimiz göz miskinliğinin önlenmesi ve rehabilitasyonunda ehemmiyetlidir. İleri yaşlarda da hastaya uygun olarak reçete edilmiş gözlüklerin kullanılması gözün miskinleşmesine neden olmadığı gibi, iyi görme aşikarlığı sağlayarak hastalarda ense, şakak ve göz sızılarının önüne geçilmesini sağlar.

Yanlış: Göz tansiyonu gözlerde sızı yapar!

Doğru: Bir kaç değişik tipi olan glokom hastalığı ya da ulus arasında öğrenilen ismi ile göz tansiyonu, çok az belirti veren sinsi bir hastalıktır. Genellikle göz hekimleri tarafından rutin tetkik esnasında şüphelenilerek yapılan muayenelerde ortaya konur. Özellikle periferiketrafsal görme daralması yapacağından görme azlığı hasta tarafından fark edilmez. Bu nedenle özellikle ailesinde glokom hastalığı bulunan şahıslar, yüksek kırma yanılgıyı olan fertler ve şeker hastalığı, kalp-damar rahatsızlıkları olan bireylerin senede bir kere glokom açısından değerlendirilmeleri gerekmektedir.

Yanlış: Çocukların güneş gözlüğü takmasına gerek yoktur!

Doğru: Ultraviyole ve mavi ışın ismi verilen yüksek enerjili görünür ışınlar bebeklikten yaşlılığa her ferdin göz sıhhati açısından risk talep eder. Bu cins hasarlı ışınlar katarakttan makula sarı kir yozlaşmalarına pek çok hastalığa neden olabilmektedir. Çocuk gözünün natürel merceği, daha transparan oluşu nedeni ile yetişkinlik çağına göre UV ışığın daha az ölçüsünü bloke eder. Bu nedenle görmemizi sağlayan asap katmanı olan ağ tabakaya erişen ışık ölçüyü yetişkinlere göre daha fazladır. Tüm bu etmenlere ek olarak çocukluk çağında fertlerin dış civarda geçirdiği zamanın pek çok yetişkinden fazla olduğu da göz önüne alınırsa, çocuklarımızın gözünü güneşten gözetmenin ne denli ehemmiyetli olduğu anlaşılacaktır.

Yanlış: Gözler yorulduğunda dinlendirici gözlük kullanmak gerekir!

Doğru: Tıbbi olarak dinlendirici gözlük diye bir kavram yoktur. Bu, genellikle ulus arasında düşük numaralı gözlüklere verilen bir addır. Ancak gözlük takması zorunlu olan bir hastaya doğru tetkik ile verilmiş bir gözlüğün hastalarda ense, şakak ve göz sızılarının önüne geçerek hayat konforunu çoğaldıracağı da ortadadır. Burada ehemmiyetli olan husus gözlüğün yalnızca kırma yanılgıyı veya kayma vb. problemleri olan şahıslarca doğru tetkik sonrası alınmasının lüzumluluğunun usta yakalanmasıdır.

Yanlış: Göz kuruluğu yaşayan şahıslar ağlayamaz, gözde sulanma olmaz!

Doğru: Gözyaşımızın yapımı refleks ve bazal yapım dediğimiz iki usulle olmaktadır. Yeniden göz kuruluğuna neden olabilecek hastalıkların bir kısmı göz yaşı yapımının noksan olması nedeni ile ortaya çıkarken bir kısmı ise imalin sıradan olması ancak göz yaşının süratli buğulaşması ile ilişkilidir. Tüm bu etmenler göz önüne alındığında, göz kuruluğu yaşayan insanların da ağlayabileceği, zaman zaman gözlerinde sulanma olacağı anlaşılabilmektedir.

Yanlış: Bebeklerde gözde sulanma sıradandır ve rehabilitasyonuna gerek yoktur!

Doğru: Doğduğu andan itibaren gözde sulanma yaşayan bebeklerde en sık karşılaştığımız neden gözyaşı kanallarının tıkanıklığıdır. Rehabilitasyonunda ılık pansuman ve kanal açıcı masajın günlük olarak yapılması ve zorunlu görülen gidişatlarda damla biçimindeki antibiyotik formlarının kullanılması gerekebilmektedir. En ehemmiyetli nokta doğumdan sonra görülen sulanmanın gözyaşı kanalı tıkanıklığına mı yoksa ender görülen başka doğumsal/edinsel göz hastalıklarına mı bağlı olduğunun serilikle ortaya konmasıdır. Bu nedenle gözlerinde sulanma olan bebeklerin göz hekimince müddet kaybedilmeden tetkiki gerekmektedir.

Gözlerinizi gözetmeyi bilin

Gözlerinizi gözetmeyi bilin

Yaz aylarında yoğun güneş ışığına maruz kalarak havuz ya da denizde geçirilen zamanlar, göz sıhhati mevzusunda muhtelif tehlikeleri de birliktesi getirebiliyor. Göz kuruluğu, batma, yanma, ışık hassasiyeti ve göz enfeksiyonlarından korunmak için birkaç pratik tedbir alınması ehemmiyet taşıyor. Memorial Şişli Sağlık Kurumu Göz Merkezi Başkanı Doç. Dr. Barış Sönmez, yaz aylarında göz sıhhatini gözetmek için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

Gözyaşınız buğulaşabilir

Yazın doğrudan gözünüze gelen güneş ışığı, göz yüzeyinde ve göz içerisinde bir hayli hastalığı tetikleyebilmektedir. Yalnızca güneş ışınları, değil toz ve klima da gözyaşının buğulaşmasına neden olarak göz kuruluğunun görülme sıklığını artırabilmektedir. Gözyaşı ölçüyü ve niteliğinin bozulması ise göz yüzeyinde enfeksiyonu tetikleyerek pterjium gibi göz yüzey hastalıklarının oluşmasına taban hazırlamaktadır. Aynı zamanda, uzun süreli ultraviyole ışınına maruz kalmak; göz yüzeyinde iyi ya da makûs mizaçlı bir hayli kitlenin oluşumunu süratlendirirken katarakt gelişimi ve ağ tabaka hücrelerinin ihtiyarlamasını da süratlendirmektedir.

Renkli gözlüler daha dikkatli olmalı

Sarih derili ve renkli gözlü bireylerin yüksek ölçüde ultraviyole ışınlarına maruz kaldığında bazı göz içi kanserlerinin çoğaldığı öğrenilmektedir. Yüksek yükseltiler ile deniz ve kumsalda daha tesirli olan ultraviyole ışınları sarih derili ve renkli gözlü bireylerin yanı gizeme;

– Yaşlılar ve çocuklar,

– Çiftçiler, dağcılar ve balıkçılar gibi güneşli havalarda dışarda çalışmak zorunda olan şahıslar,

– Katarakt operasyonu olan veya göz içi merceği takanlar,

– Doğum hakimiyet hapları, bazı antibiyotikler ve sedef ilacı gibi güneş ışığına duyarlı ilaçları kumpaslı kullananların daha dikkatli olmaları gerekmektedir.

Yazın yoğun ultraviyole ışınlarından korunmak çocuklar ve yaşlılar için oldukça ehemmiyetlidir. Aşırısı hasarlı olmakla birlikte, güneşin çocuklarda miyop gelişimine mani olduğu ve dış etrafta yapılan etkinliklerin miyop ilerleme süratini eksilttiği de bir asıldır.

Güneş gözlüğünün rengi değil gözetici özelliği ehemmiyetli

Gözleri yaz güneşinden gözetmenin ilk yolu, güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde dışarıda olmamak ve güneşe bakmamaktır. Dolaysız güneşe bakmanın geri dönüşümü olası olmayan ağ tabaka hazarlarına yol açabileceği unutulmamalıdır. Ayrıca geniş gölgelikli şapkalar kullanılmalı ve güneşin hasarlı tesirlerinden gözetecek uygun gözlük seçim edilmelidir. Güneş gözlüğü tercihinde gözlük sırçasının koyu olmasının ehemmiyeti bulunmamaktadır. Sırça renginden çok; yan ve üst tarafının göz kapaklarını gözetecek biçimde kapalı ve UVA – UVB gözetici özelliği olması sıhhatlidir. Sürüş esnasında ışık saçılma ve yansımalardan etkilenmemek için polarize sırçalı gözlükler seçim edilmelidir.

Gözlüksüz yüzmeyin

Yüzmek müthiş bir egzersizdir ve yaz aylarında sevinç veren etkinliklerin başında gelmektedir. Ancak yüzme sonrası gözlerde batma, kızarıklık ve kaşıntı yaşanabilmektedir. Özellikle havuz suyunu mikroplardan temizletmek ve arınmak için kullanılan başta klor olmak üzere bir hayli dezenfektan, gözyaşı katmanını bozarak göz yüzeyini rahatsız etmektedir. Havuzda gözlerin sarih yüzüldüğü vaziyetlerde kimyevi tesirlerle bozulan ve tamlığını kaybeden gözyaşı katmanı kuruluk, batma ve ışık hassasiyeti sezilmesine neden olmaktadır. Kimyevilerle gözyaşı katmanı ve hemen altındaki epitel katmanın bozulması; görüşün flulaşması ile beraber gözü enfeksiyonlara sarih hale getirmektedir. Genellikle bakteri ve virüs kaynaklı enfeksiyonlar gözlerde günlerce süren kızarıklık ve çapaklanmaya neden olabilmektedir. Havuz ve denize girerken deniz gözlüğü takılması klor ve kimyevi toksisiteden koruma sağlarken, şakalaşırken yaşanabilecek travmalara karşı da iyi bir ihtiyattır.

Ayrıca;

– Kontakt lensler çıkartılmadan havuz, sauna ve kaplıcalara girilmemelidir. Yaşanabilecek kornea cerahati; çapaklanmayla beraber gözde sızı ve kimi zaman kalıcı görme kaybı ile sonuçlanabilecek zararlara neden olabilmektedir.

– Havuzdan çıktıktan sonra surat ve gözler pak musluk suyuyla yıkanmalıdır.

– Yapay gözyaşı damlaları kullanmak da göz yüzeyinden kimyevileri uzaklaştırıp gözyaşı katmanını yine oluşturmaya dayanak edebilmektedir.

– Kaşıntı uzun vakit geçmediyse uzmana müracaat etin

– Havuzdan sonra gözlerdeki kızarıklık ve kaşıntı birkaç dakika sürüp geçiyorsa ilk olarak hekime gitmeye gerek olmayabilir. Ancak birkaç saat süren kaşıntı, kızarıklık ve batmalara gözlerde çapaklanma, görme fluluğu ve sızı eşlik ediyorsa kesinlikle bir göz hekimine müracaat etilmesi gerekmektedir.

Göz sıhhatini gözetmemiz için 10 neden

Göz sıhhatini gözetmemiz için 10 neden

Sıhhatli bir vücudun sıhhatli gözlerden geçtiği söyleyen Op. Dr. Kemal Yıldırım, eforlu ve sıhhatli gözler için günlük yaşamda dikkat etmemiz gereken 10 esas uygulamayı sizler için sıraladı.

Göz sıhhatimiz da dikkat etmemiz gereken 10 adım;

Hekime gidin. Sizin yakını veya uzağı meselesiz görüyor olmanız göz sıhhati mevzusunda rastgele bir probleme sahip olmadığınız anlamına gelmez. Bir Hayli göz rahatsızlığı bulguları emin olmadan ilerler ve hekimin derinlemesine tahliliyle sarihe çıkar. Üstelik kumpaslı hekim hakimiyeti, kalıcı görme kayıplarına yol açabilecek göz hastalıklarının erken tanısına ve bir hayli hastalığın evvelden tespit edilmesine imkân verir. Unutmayın, en riskli hastalıkların ilk bulguları göz de sarihe çıkar. İşte bu nedendendir ki her sene 1 defa göz tetkikinizi yaptırın.

Günlük yaşamda yaşadığımız minik problemler dahi göz sıhhatimizde geri dönülemez zararlar vazgeçebilir. Gözünüzde yaşadığınız bir kızarıklık veya kaşıntı dahi bu süreci başlatabilir. Bu surattan, kızarıklık/kaşıntı gibi vaziyetlerle karşılaştığımızda öncelikle soğuk su pansumanı yapmalı ve yapay gözyaşı dayanağıyla gözün gereksinim dinlediği nemi sağlamalıyız. Buna karşın bulgular geçmiyor ve çoğalıyorsa yanma, batma, fazla çapaklanma, ışık huzmeleri vb. ilgisizlik etmeden hekiminize müracaat etin.

Sıhhatli beslenin. Özellikle göz sıhhatimiz için olmazsa olmaz yiyecekler vardır. Havuç, havuç suyu, mango, portakal suyu, kavun, lahana, ıspanak ve balığın başı sürüklediği bu yiyecekleri soframızdan yetersiz etmemeli ve günlük beslenme rutinin bir parçası haline getirmeliyiz. Ayrıca sıhhatli beslenerek kilonuzu beden endeksinize göre balanslı yakalamalısınız. Zira fazla kilo bir hayli göz rahatsızlığına neden olabiliyor.

Eforlu ve sıhhatli gözler için besin desteği alın. Sıhhatli beslenmenin yanında alacağımız besin dayanakları hem göz sıhhatiniz hem de mevcut hastalıkların ilerlemesinin yavaşlaması için büyük bir ehemmiyete sahip. Alacağınız A vitamini gece âmâlığını önlerken maküler yozlaşmayı ve katarakt yaradılışına da eforlu bir bariyer oluşturuyor. Bedendeki B12 vitamini yetersizliği gözde yanma/kızarıklık, kornea ve ışık hassasiyeti gibi problemleri birliktesi getirirken yiyeceklerden ve yiyecek yardımlarından alacağınız B12 ile bu hastalıkların önüne geçebilirsiniz. Buna ek olarak E Vitamini ağ tabakayı korurken C Vitamini diyabetik retinopatiye karşı eforlu bir korunma oluşturuyor.

Kesinlikle güneş gözlüğü kullanın. Güneş gözlükleri sandığımızdan daha fazla ehemmiyete sahiptir. Sertifikalı güneş gözlükleri sizi güneşin hasarlı ultraviyole ve kızılötesi ışınlarına gözetirken gözleriniz için bir kalkan misyonu görür. Bu nedenle gözlük seçerken ekstra dikkatli olmalı gözünüze göre güneş gözlüğü tercihi yapmalısınız. Özellikle de gözlüklerin EN 1836 standardına uygun olduğuna dikkat etmelisiniz.

Yoğun bilgisayar kullanımına sınırlama getirin. Bilgisayar kullanımı sırasında şahısların göz kırpma reflekslerinin eksildiği bilimsel çalışmalarla ispatlanmıştır. Bu da günün ilerleyen saatlerinde gözlerde kızarıklık, sulanma, görmede fluluk ve bitkinlik hissine neden olabilmektedir. Bilgisayar kullanımı doğrudan bir göz problemine yol açmasa da dolaylı yollarla gözlere ciddi hasarlar verebiliyor.

Şayet yoğun bir iş temposuna sahipseniz ve uzun saatler bilgisayar başında çalışmak zorundaysanız kesinlikle belli aralıklarla molalar verin. Bu aralıkları her saat başı olarak tanımlayabilirsiniz. Tek yapmanız gereken uzun saatlerdir odaklandığınız bilgisayar ekranından uzaklaşmak olacaktır.

Şayet sigara içiyorsanız bir an evvel vazgeçin. Çünkü sigaranın gözünün üzerindeki tesirlerini çok fazladır. Sigara yaşa bağlı sarı nokta yozlaşmanın en ehemmiyetli nedeni. Aynı zamanda katarakt oluşumunu süratlendiriyor ve gözlerinizi kurutuyor. Damar sertliği yaptığı için göz damarlarında tıkanıklığa yol açıyor.

Numaralı gözlükler kullanın. Numaralı gözlüklerin, gözde miskinliğe ve göz bozulmalarına neden olduğu kusuru. Bir Hayli göz ve görme rahatsızlığı, yaş ilerledikçe çoğalır. Başka Bir Deyişle numaralı gözlük kullanmak gözlerimizi bozmaz aksine gözlerin daha aktif işlev görmesini sağlar.

Ailenizde göz sıhhati hastalığı olan bireylere bakın. Yakınlarınızın sahip olduğu hastalıklar size bir hayli ipucu verir. Ailedeki göz hastalıklarını gözden geçirerek bazı hastalıklara karşı daha fazla tehlike altında olup olmadığınıza karar verebilir ve ihtiyat alabilirsiniz.

Dünyaya daha hoş bakabilmek için 10 ipucu

Dünyaya daha hoş bakabilmek için 10 ipucu

En kıymetli uzvumuz gözlerimiz. Ama gözlerimizle alakalı ne kadar bilgiye sahibiz? Göz sıhhatimiz için nelere dikkat ediyoruz?

Geleceği etkileyebilen göz hastalıklarında, rehabilitasyona erken başlanılması gerekiyor. Liv Hospital Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tuğrul Altan dünyaya daha hoş gözlerle bakmanın püf noktalarını anlattı.

Dünyaya hoş gözlerle bakın

1- “Ben uzağı da, yakını da iyi görüyorum” diyerek tetkikten kaçmayın. Her zaman daha iyisi muhtemel. Düşük dereceli kırma yanılgıları bariz görme azlığı yapmasa da gözde seri yorulmaya neden olur. Daha iyi görmek için gözler kısıldığında oluşan kaz ayağı buruşukluklar da cabası.

2- Gözlerinizi yoğun ışıktan gözetin. İster hoş bir plajın kumlarında, ister coşkulu bir kayak tatilinde ya da azıcık sonra gıdanız lezzetli eti hayal ederek yaktığınız mangalın başında olun kesinlikle uygun güneş gözlükleri ile fazla UV ve kızılötesi ışınlardan korunun.

3- Ailenizde göz tansiyonu ya da sarı nokta hastalığı varsa, 40 yaşınızdan sonra senelik kumpaslı hakimiyete gidin. Yalnızca kaşınız gözünüzün rengi değil, hastalıklarınız da genetik servetin bir mahsulüdür.

4- “Aman da ne hoş kocaman kocaman gözleri var şu bebeğin” derken dikkatli olun. Yenidoğan ve bebeklik yarıyılında klasikten büyük gözler doğumsal göz tansiyonu yüksekliğinin bulgusu olabilir.

5- Ne kadar erken yaşta tetkik olursanız, o kadar iyi. Göz bozukluklukları erken çocukluk yarıyılında tespit etilip düzenlenirse ileride kalıcı görme bozukluğu olma ihtimali eksilir. 7 yaşından sonra çok geç kalınmış olabilir.

6- Bilgisayarın başında uzun müddet yakına odaklanmak miyopi tehlikesini artırıyor. Çocuklar, gençler ister inanın ister inanmayın bundan 15 sene evvel tabletler yoktu. Kitap diye üstünde yazıların olduğu ciltlenmiş sayfalar ve dostlarla beraber oynanan top diye yuvarlak bir şey vardı.

7- Her yaşın ayrı bir hoşluğu var. Yaşınız 45’i geçti ama gönlünüz hala 18. Önünüzdeki kağıtları giderek daha uzaktan okuyorsunuz, az ışıkta hiç okuyamıyorsunuz “Benim yakınla alakalı hiçbir meselem yok” diyerek gözlerinize işkence etmeyin. “Bunun için göz egzersizleri varmış”, “Yakın gözlüğünü ne kadar geç kullanırsam o kadar iyi” gibi kaçamak yolların okuma zevkinizi elinizden almasına izin vermeyin. Yakın gözlüğü kullanın. Unutmayın ihtiyarlamadınız, yalnızca azıcık daha olgunlaştınız.

8- Gözünüz narindir, afaki tehlike almayın, ihtiyat alın! Kendinizi ve çocuklarınızı yaralanmalara karşı gözetin. İşte, konutta, mektepte ya da cümbüşlü bir etkinlikte; evvel gözleriniz.

9- Gözlerinizi kurutmayın. Kuru göz artık yalnızca orta yaşlı insanların şikayeti değil. Klimalar ve fazla bilgisayar kullanımı gençlerde de kuruluğa yol açabiliyor.

10- Her katarakt hemen operasyon gerektirmez ama kataraktın hayat niteliğini eksilttiği, kaza tehlikelerini ve bunalıma meyli artırdığı bir reel. Gerektiğinde operasyondan kaçmayın. Efsanelere kulaklarınızı tıkayın. Katarakt operasyonu yaşlılık yarıyılınızın en iyi yatırımı olabilir.

Page 1 of 21 2
maltepe escort ataşehir escort kartal escort tuzla escort gebze escort ümraniye escort pendik escort kurtköy escort bostancı escort kartal escort kadıköy escort anadolu yakası escort ümraniye escort çekmeköy escort göztepe escort